“O an Bryce’ın da tıpkı halam gibi ona en çok ihtiyacım olduğu zamanda hayatıma girmişti. İlişkimiz başarısız olmaya mahkumdu ama bunu bilmek canımı sıksa da tıpkı Bryce gibi ben de aramızda daha fazlasının olmasını istiyordum.”
“Kanserle savaşmak böyle bir şeydi. Beklemek. Son birkaç yılın büyük bir kısmı beklemekle geçmişti. Doktor randevusunu beklemek, tedaviyi beklemek, tedaviden sonra daha iyi hissetmeyi beklemek, tedavinin işe yarayıp yaramadığını görmeyi beklemek, yeni bir şey deneyecek kadar iyileşmeyi beklemek. Bu teşhisten önce herhangi bir şeyi beklemek bile onu rahatsız ederdi ancak şimdi beklemek yavaş ama emin adımlarla hayatının belirleyici gerçekliğine dönüşmüştü.”