Bir insan kendisine değin ne denli yalanlar uydurursa uydursun, ister istemez ve zorunlu olarak düşlerini, tasarılarını, özlemlerini, hayallerini, yani yine de kendisini anlatmaktadır.
Beş dakikalık yaşantımızın içine sığabilecek olasılıklar sonsuza dek uzatılabilirse, bütün bir yaşam boyu başımıza gelecekleri bir düzene koymaya çalışmanın ne boş bir çaba olduğu ortaya çıkar.
Gerçekte her yaşam, bitirilmemiș bir işle, tamamlanmamış bir sözle son bulur. Ölüm, son sözün noktalanması değil, bir sözün yarıda kesilmesildir.
Her insan, bitirilmemiș bir söz bırakır kendinden sonraya...
Başınıza gelen kötü olayları hemen felaket, iyi olayları da hemen mutluluk saymayınız. Her işin sonunu bekleyiniz. Belki de mutluluk sandığınız felaket, felaket sandığınız da mutluluktur.