Benim aslan gibi bir horozum vardı,
Tavuklarına çobanlık yapardı.
Kümesinin bülbülüydü,
Bahçemizin bir gülüydü.
Gözleri halka boncuktu,
Yalnız, biraz haşarı çocuktu.
İbikleri laleye, gelinciğe benzerdi,
Salınarak çayırlarda, çimenlerde gezerdi.
Sürüsünden ayrılana kızardı,
Öfkesinden toprakları pençesiyle kazardı.
Onlara kabarır, sert görünürdü,
Kanatlarını gerer, yerde sürürdü.
Her zaman tavuklarına bağırır dururdu.
Onları kümese çağırır dururdu.