Modern Fransız Toplumbilim Düşüncesi

Tekil Düşünce

Ali Akay

Most Liked Tekil Düşünce Posts

You can find Most Liked Tekil Düşünce books, most liked Tekil Düşünce quotes and quotes, most liked Tekil Düşünce authors, most liked Tekil Düşünce reviews and reviews on 1000Kitap.
e. Hakim Düşünceler
"benim etten yapılı bedenim, ötekinin etten yapılı bedenini doğurur; çünkü eğer bakış okşamayı buluyorsa, okşama zaten oradadır" ve Sartre "onu bakışla görmekteyim" yazar.
Sayfa 44 - 1. VaroluşçulukKitabı okuyacak
189 syf.
·
Not rated
Başta özellikle Deleuze, Foucault, Derrida olmak üzere modern Fransız düşüncesinin çekiciliği, kesinlik atfedilen hem gerçeklik algısının hem de yüzeysel/gündelik deneyim akışının temelinde mutlak ve belirli bir bilgiyi, bireyi/özneyi, kültürü, doğayı, tarihi, evrenseli açığa çıkarmaya çalışan modern Batı düşüncesine yönelttikleri sıradışı ve zihin açıcı eleştirilerden gelir. Nietzsche ve Frankfurt Okulu’nun etkilerinin açık olduğu bu görüşler, farklı tarzlarda da olsa, insanı, Deleuze’ün ortaya koyduğu şekilde, kuvvet ilişkilerinin karşılaşmasında yoğrulan bütünün bir parçası şeklinde ele alır. Bu durumda bir araştırmanın, bir incelemenin, bir terapinin nesnesi ve hedefi olabilecek konumu belirlenmiş, kayıtlanmış, standart hiçbir birey/kişi/özne yoktur. Her şey bütünle ilişkisi içinde anlamlıdır. Tekil düşünce kişinin tek olmadığını ve daima kolektif düzenlemelerin varolduğunu, bireyselin kişi olmaktan ayrı bir şey olduğunu ve hiçbir bireyselliğin bağdaşık olamayacağını, ayrışıklıklardan meydana geldiğini anlatmak istemektedir. Tekil düşünce, tikel ile çoğul arasında kolektif bir yere sahiptir. Her bir insanı çokluk olarak ele alır; Tarde’ın yazdığı gibi, tekil olan birey değil onun çokluğudur; her bireyleşme eğilimi kolektif olmaya devam etmektedir. Herkes bir toplumdur. Toplum insanların içinde oldukları alan olmaktan çok, toplumlar insanın içindedir. İnsanlar toplumda değil toplumlar bir insanın içinde vardır; gene Tarde’ın örneğini düşünürsek, denizde olan balıklar değil, balıkların arasında bulunan deniz söz konusudur. Tekil Düşünce çoğulluğumuzu göstermektedir. (Arka Kapaktan)
Tekil Düşünce
Tekil DüşünceAli Akay · Doğu-Batı Yayınevi · 201611 okunma
Reklam
Tekil Düşünce Filozofları
1968 yılındaki öğrenci ve işçi eylemleri için bir bakıma "tekil düşüncenin" hazırladığı zeminin pratik bir göstergesidir diyebiliriz.
Toplumun kuruluşu, doğa ile olan mücadelede, doğaya karşı olarak örgütlenir.
Diyalektik Maddecilikte Üretim Kavramının Rolü:
İnsanlık kendi kendine yabancılaşmış bir şekilde emek harcayarak doğa karşısında ilerlemektedir.
Şimdiye kadar diyalektik düşüncenin kapitalist sistem çözümlemelerinde kapitalizmin kendi iç çelişkileriyle bunalıma girerek ortadan kalkacağı savunuldu: Kâr yüzdelerinin düşüş eğilimi kuramı. Fakat en az iki yüzyıldır izlenen kapitalizmin daimi bunalımlar içinde yaşadığıdır. "Kapitalizm, zaten, bunalımlar sayesinde ayakta durmaktadır" dersek, gerek Lucrece, gerek Spinoza, gerekse Nietzschevâri bir şey söylemekten başka bir şey yapmıyoruz ve söylemiyoruz diyebiliriz. Yani kapitalizm, tıpkı psikanalizin yaptığı gibi, kendi bunalımlarını ve hastalıklı hallerini insanlara bulaştırarak yaşamını sürdürür. "Asla kimse çelişkiden ölmedi." Çelişki ve karşıtlık, modelin hem sürekliliğini sağlar, hem de bunalımlar (gerek bunalım devreleri ve A etapları ve gerekse B etapları, yani rahatlama devreleri, kapitalizmin çevrimsel bunalımları vs.) sayesinde yaşamını sürdürür. Asla iktidarlar kendi korkularını ve hastalıklı hallerini insanlara bulaştırmadan varlıklarını sürdüremediler. Onların hastalıklı insanlara ihtiyacı vardır ki, böylece bunalım genelleşsin ve diyalektik aşmalarla yinelensin. Tekil düşünce bu anlamda yadsımanın değil, olumlamanın, evetlenmenin, yeni değerlerin olumluluğunun karakterini taşır.
Reklam
25 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.