Sinemanın optik dünyasına rahat vermeyen deformasyon ve klişelerin, dönüşüm ve dönüm noktalarının büyük kısmı gerçek dünyayı psikozlar, halüsinasyonlar ve hayaller biçiminde etkilemektedir. Dolayısıyla, kamera sayesinde, psikozluların ve hayalperestlerin tekil algıları kolektif algı tarafından sahiplenilebilir. Herakleitos'un, uyanık olanların ortak bir dünyası varken uyuyanların dünyaları ayrı ayrıdır, diyerek ifade ettiği kadim gerçek, sinema aracılığıyla çürütülmüştür. Bunda dünya çapında ünlü Mickey Mouse gibi kolektif düş karakterleri yaratmak, rüya dünyasının kendisini betimlemekten daha etkili olmuştur