Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Telmih Dergisi - Sayı 13

Zafer Saraç

Telmih Dergisi - Sayı 13 Gönderileri

Telmih Dergisi - Sayı 13 kitaplarını, Telmih Dergisi - Sayı 13 sözleri ve alıntılarını, Telmih Dergisi - Sayı 13 yazarlarını, Telmih Dergisi - Sayı 13 yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Şu nurdan ruhumuz dünyada hapis Sızlar inceden inceden hicran yarası.
152 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
Telmih/ Kültür, Sanat, Tarih ve Edebiyat Dergisi. Üniversiteye başladığım 1984 yılında, Selçuk Üniversitesi öğrencileri tarafından Konevi adıyla bir dergi çıkartılmaktaydı. O yıllarda derginin sayılarını cilt yaptırarak saklamışım, bugün benim için önemli bir eser niteliğindedir. Toplam Kalite Yönetimi anlayışının gereği olarak, okulların etrafında bir okul kültürünün oluşturulması esastır. Hele bu okullar üniversite olunca, bu iklim edebiyattan, sanattan, kültürden, tarihten, mimarlıktan zevk alınacağı, öğrencinin aydınlanmaya giden sürecinin başlangıcı sayılabilecek bir nitelikte olmalıdır. Telmih dergisi de Elazığ'da, üniversite öğrencilerinin, mezunlarının çıkarmış olduğu bir dergi olarak göz doldurmaktadır. Burada, Gaziantep' de Kitap Şuuru etrafında öğrencilerin toplanmasına vesile olan Oğuzhan Saygılıyı da hatırlamak gerekir. Yani üniversite etrafında iklim oluşturmak yalnızca büyük şehirlere has olmamalıdır. Telmih bu anlamıyla önemli bir dergidir. Telmih genel kurulunda görev yapanların isimleri bile, neredeyse bir sayfa tutmaktadır ki bu da yazar kitlesi bakımından zenginliğine işarettir. Hiç eksik hata yokmudur. Anadolu'da yayıncılık yapmak tabii ki çok zordur. Bundan dolayı küçük bazı hatalar da söz konusudur, mesela Hamza Ergen'in ilk Türk sosyolog olarak isimlendirdiği ibn-i Haldun konusu herhalde gözden kaçmıştır. Ali Berat Alptekin hocanın arkasından yazılanlarsa bir vefa örneği olarak tarihe geçecektir. #Kitapşuuruinsanlıkşuurudur.
Telmih Dergisi - Sayı 13
Telmih Dergisi - Sayı 13Zafer Saraç · 201910 okunma
Reklam
İnsan bu eti yenmez derisi giyilmez Güler belki gözleri ama içi bilinmez Unuttum dese sesini mazi silinmez Sızlar inceden inceden hicran yarası Kırma sakın elin ile bir ademoğlunu Düşer başı acı gurbete şaşar yolunu Aman vermez rüzgarlar kırar kolunu Sızlar inceden inceden hicran yarası Unuttu insanlar ölümü kalmadı insaf Bulunca bolluğu çoktan yürüdü İsraf Bir süs misali duvarlara asıldı Musaf Sızlar inceden inceden hicran yarası Gönül bu girilmez içeriye destursuz Kurtul benliğinden olma düstursuz Ömür son bulacak elbet kuşkusuz Sızlar inceden inceden hicran yarası Ne versen yok demez bu arsız nefis Uyarsan sevk eder seni günaha iblis Şu nurdan ruhumuz dünyada hapis Sızlar inceden inceden hicran yarası. Ali urcan
Sayfa 121