Dersine girdiğim bir hoca şöyle demişti: "Herkes kitap okur; biz mimarlar ise çizimleri okuruz. Bu bizim diğer mesleklerden farkımızdır. Mimarlar içerisinde farklı olmak istiyorsanız, o zaman kitap da okumalısınız." Ve birkaç ay önce aynı hoca bu kitabı tavsiye etmişti. Okumaya hemen fırsat bulamadım; ancak okuduğum zaman hem hocanın ne kadar doğru bir tavsiyede bulunduğunu hem de kitabın içinin ne denli doldurulmuş olduğunu gördüm. Mimarlığın duyularla bağını ele almış olan bu kitabı, aynı fabrikadan çıkma binalar yapıp mimarlığı gerçek anlamından uzaklaştırmak gibi bir düşüncesi olmayan herkesin okuması gerektiğini düşünüyorum. Pallasmaa'nın da dediği gibi: "Mimarlık soyu tükenme tehlikesi altındaki bir sanat haline gelmiş durumda."