Günün o saati, Walter'in okumakta olduğu Tristram Shandy edisyonunun 33. ve 34. sayfalarını, yani Sterne'nin karakterlerinden biri olan zavallı Yorick'in vadesinin dolduğu ve yazarın onun ölümünü vurgulamak için kitabın karşılıklı iki sayfasını siyah birer dikdörtgen olarak bastırdığı, böylece zamanda bir delik, bir mezar, mezar kadar sonsuz bir hacim, derin ve daha fazla bir hiçlik yarattığı bölümü düşünmediği tek saati olurdu. Deniz tutulmasının sersemletici etkileriyle zorlanan gözlerini o iki sayfaya görüşü tamamen bulanıklaşıncaya dek diker, diğer askerlerin koruması olmasa kendi ciddi şekilde sınırlı savaşma yeteneklerinin onu kısa zamanda yarı yolda bırakacağını ve o kara deliğin, o sayfanın hayatının sonu olacağını düşünürdü.
"İnsanlık dışı çalışma saatleri."
"Köpek gibi çalışarak geçen saatler."
"Ve yetersiz içme suyu."
"Küflü yiyecekler"
"En kötüsü de dibe vuran ücretler; asgari ücretin altına düştü ve kaptan kıkırdamaya devam ediyor: 'Sistem böyle çalışıyor, evlatlar!'
Ona bunun hangi sistem olduğunu sordum.
'Kapitalizm! Kapitalizm!' Gülerek söyledi bunu ve ekledi: 'Duymuş muydun hiç?' Böyle dedi."
Amerika'ya daha çok yolum vardı, ama hakkında şimdiden çok şey öğreniyordum.
Sonuçta kopan ayaklanma subaylar tarafından bastırıldı ve elebaşları Mezar adı verilen korkunç bir zindana kapatılacakları New York'a ulaşana dek gözaltına alındı.
'Mezar' adı bana kapitalizm tarafından diri diri gömülecekleri kaygısı aşılamıştı. Bu unutamayacağım bir ders oldu.
Uykuya ihtiyacım yoktu; aslında uyku bana güçlerimi zayıflatacak bir şey gibi geliyordu.Bunların hepsi kanımın yabancı diyarlara yönelmesine neden olan şeylerdi ki, ben kanımın hep doğru yönde akarak ilerlemesini istiyordum: Eğitim.
...insan türünün kadın cinsinin eşitliği yönünde verdiği mücadele, kadının üstün cins olarak çıkacağı bir cinsel devrimle sonuçlanacaktır...
....
(nicola tesla)