Bu hayatta kimsenin elini tutmadan yaşayabileceğimi görmeliydi
Sayfa 17·Kitabı okudu
Yolunu terse saptırırsan, direksiyonun senin ellerinde değil başkasının aklının emrinde olduğunu göstermiş olursun. dikkat edeceksin bu hayatta her şeye. Biz dikkat etmedik inceleyip sık dokunmadık atladık direkt her şeye. Mesele yollar… Onları iyi anlamak lazım. Önemli olan onları takip etmek, bir an olsun kendi yolundan şaşmamak. Y oksa ters köşe de olursun çıkmaz yola da saparsın. 
Reklam
Gözlerimizle gizli bir anlaşma imzalamıştık
Sayfa 20·Kitabı okudu
"Ağbimin söyledikleri çok güçlü ama devirmeyen bir rüzgâr gibiydi. Gökçeada'da böyle bir rüzgâra maruz kalan bir ağaç tanıdım. Denizin sağı ve solundan uzanan küçük dağların arasındaki boşlukta yer alıyordu bu ağaç. Yıldızkoy'a gitmek için önünden geçiyordum. Açık alanda durup yıllarca o rüzgâra maruz kalmış ve şeklini de rüzgâr vermiş ona. Beli önüne doğru yatık, yaşlı bir kambur gibi duruyordu. Rüzgâr, üzerindeki kiri temizliyordu ama kötü de bir şekil veriyordu ona. Neyse ki böyle rüzgârlar, böyle insanlar vardı işte. Bir soyguna kalkışmıştık ama nasıl nefes alacaktık sonrasında sanki... Neyse ki çok kötüler vardı. Yoksa en kötü hissedecektim."
Sayfa 64·Kitabı okudu
"Kimileri, ben sokaktayken oturdukları dairenin penceresinden aşağıya sarkarak "Işıkçıı! Işıkçııııı!" diye seslenir bana. Ampullerle uğraştığım doğrudur ama ben bir "ışıkçı" değil, bir elektrikçiyim. Her türlü elektrik işini yapmakla bilinirim. Ama kadınlar -ki ışıkçı diye bana seslenenler hep onlardır- aydınlığa olan hasretlerinden midir bilmem, mesleğimi "ışık vermek" olarak akıllarına kazımış bulunuyorlar."
Sayfa 25·Kitabı okudu
"İnsanlığı kurtarmak için dünyanın sırrını yeraltında aradığını sandığım babam, aslında insanları birbirine uzaklaştıran bir tasarı için kat üstüne kat çıkan bir inşaatçıydı."
Sayfa 19·Kitabı okudu
Reklam