Tevfik Fikret Sözleri ve Alıntıları

Tevfik Fikret sözleri ve alıntılarını, Tevfik Fikret kitap alıntılarını, Tevfik Fikret en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
canlarım benim :(
Tanzimatçılar, bilmedikleri, yabancısı oldukları bir dünyayla karşılaşmışlar, o dünyanın düşüncesi altında ezilmişler, kendilerini yapılması gereken bir yığın iş karşısında bulmuşlardı. Bildikleri ve yaptıkları edebiyatın dışında, içinde yaşadıkları dünyayı ve insanlarını amaçlayan, özü ve biçimi başka bir edebiyatın varlığını keşfetmişlerdi. Ama yüzyılların birikimi sonucu olan bu edebiyatı ne bütünüyle aktarabilirler, ne de tanıyabilirlerdi. Zamanları dardı, işleri çoktu ve yalnız sanatçı değil, düşünür, sosyolog, filolog, politikacı, kısacası her şey olmak zorundaydılar. Şiirin dışında edebiyatın her türü yeniydi onlar için ve yalnız edebiyat türlerinde değil, her konuda yazmaları gerekiyordu. Oysa ele aldıkları her sorunda yetkili değillerdi. Bildikleri Fransızca ile ellerine ne geçerse okumuşlar, temellendirilmemiş bir yığın düşünceyi benimseyivermişlerdi. Sonra hepsi medrese çıkışlıydı. Bu nedenle de ileri sürdükleri her düşüncede kararsızlığa ve çelişkiye düştüler.
Onlar niçin semada, niçin ben çukurdayım? Gülsün neden cihan bana, ben yalnız ağlayım?
Reklam
Bütün bir ulus, her sınıftan insanıyla iki büklüm gezmeye alışmıştır. Eğilen başlar arasında ak-pak olan, saygı uyandırması gereken başlar da vardır. İğrendirir bunlar şairi.
şiire karşı tavrımı anlatan o cümleyi buldum
Şimdi artık tamamiyle kani'im ki (inanıyorum ki) ben şiirde bir maksad-ı hayat (hayatla ilgili bir amaç) arayanlardanım; şiiri mel'abe-i hayal (hayal oyunu) addedenlere iştirak edemem.
Sayfa 62
ee bu da imkânsız olduğuna göre...
Düzen iyidir, ama doğru dürüst çalışmamaktadır. Eskimiş parçaların yerine yenilerinin konması, insan kafalarının değiştirilmesi ya da bilgiyle doldurulması yeterlidir.
sadece o yıllar değil, bu tavır, akıllanmama yakın dönemin alın yazısı
Amacı 1295'den başlayarak otuz üç yıl süren bir dönemin niteliklerini sayıp içinde yaşanılan günle karşılaştırmaktır. Nedir değişen? İşte yine o kuruntular, o hileler, o bozgunculuklar... İşte yine o bilinçsizlik, o düşünen başları tepeleme, o sırıtan dişlere kemik atma... İşte paylaşma... İşte yine gerçek ve yurtseverlik kızgınlıkla karşılanmakta... Ve ağızlarda hep o eski şarkı: «Yaşasın Sevgili Millet!»
Reklam
37 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.