İlâh: Müşrik toplumlar dikkate alındığında, insanların bireysel ve sosyal hayatını şekillendirip, yönlendiren kişileri ifade eder. Diğer bir ifadeyle gerçek ve tek ilâh olan Allah’ın hükümlerine rağmen hüküm koyan kişiler ifade edilir. Bu kişiler Fir'avn, Nemrud, Ebu Cehil, Ebu Leheb veya Allah’ın hükümlerini 14 asır öncesinin çöl kanunları olarak isimlendirip, kendisi kanunlar hazırlayan hazırlatan kişi(ler) olarak karşımıza çıkar. İnsan bu sahte ilâhları reddetmedikçe mü'min olamaz.
Allah'ın razı olduğu tek din olan İslâm, bireysel ve toplumsal bütün alanlar kapsayan bir hukuk sistemidir. Bu hukukun kaynağı ise sadece Allah'dır. Allah'ın hukuku (hükmü) dışındaki hukuklar ise Allah'tan olmadığı için meşru değildir. Dolayısıyla o meşru olmayan hukukları uygulayan yöneticiler de meşru değildir. Diğer bir ifadeyle “Din ve şeriat koymak, çıkışı ve uygulanışı ile nehiyde bulunmak ulûhiyyetin sıfatlarından”54 olup bu sifat ise sadece Allah'a ait olduğu için (Lâ ilâhe illallah) sadece Allah'ın sosyal, siyasî, ekenomik vs. sistemi meşru, onun dışındakiler ise zulmün tezahürleri olan cahiliye sistemleridir. Bütün cahili sistemler ise yok olmaya mahkûmdur.
“Şu düşmanlarımızın İsrail, New York, Londra ve Paris radyolarından Kur'an okutmaları, müslümanları alaya aldıklarının delili değil midir? Çünkü düşman, müslümanların Kur'an'ı hiç anlamadan dinlediklerinden emindir.”
Hasan el Hudeybî