Katil Uşak!
Polisiye romanların en sevdiğim özelliği katilin romanın sonuna kadar belli olmaması. Okuyucunun tahmin yürütebildiği ama ispat edemediği sonuç romanın finalinde belli olur ve herkes rahatlar.
Klasik bir Agatha Christie romanı. Sürükleyici, güzel bir film izlettiriyormuş havasında. Katil de uşak değil bu arada.
Agahta Christie'nin "the body in the library" romanı. romanın türkçe ismi "Kütüphanedeki ceset" olması gerekirken "Cesetler merdiveni" olarak çevrilmiş. merdiven ne alaka anlayamadım.)))
Sayfalarca okuyucuyu yanıltmak için gereksiz detaylar anlatan, sonunda da tahmin edemeyeceğiniz bir sonla olayı aydınlatan cinayet romanı.
Agatha Christie cinayet romanlarının vazgeçilmezi...
Okudum bitti. Her ay bir gerilim polisiye etkinliğimizde. Bu ay Agatha Christie vardı. Ben cesetler merdiveni seçtim. Yazarın kalemini seviyorum lakin bu kitabını çok beğenemedim. Okurken hele de son sayfalara doğru şaşırdım hiç beklemiyordum ama benim şaşırdığım nokta katil değildi. İki olay arasında ki bağlantı oldu. Evet kitap kütüphanede bulunan bir cesetle başlıyordu. Ev sahipleri ölen kişiyi tanımıyordu. Peki cesedin orada ne işi vardı? Kim cesedi olaya getirdi. Evin sahiplerini ahbabı olan Miss Marple'yi çağırıyorlar. Miss Marple birkaç delillerle katilin kim olduğunu buldu ama kanıt olmadığı için kimseye demedi. Miss Marple her karakteri kendi yaşadığı yerdeki insanlarla benzetti kişileri daha kolay analiz etti. Bu arada ikinci bir cinayet daha oldu arabanın içinde yanmış bir ceset. Peki bu iki ceset arasında bağlantı var mıydı? Asıl can alıcı noktalar burada başlıyor çok fazla spoiler vermek istemiyorum. Agatha Christie'nin on küçük zenci favorim olduğu için çok beğenemedim. Yoksa kurgu falan güzeldi. Evet kimler okudu? Sizin en sevdiğiniz Agatha Christie kitabı?
Agatha Christie ömrüne 66 dedektif romanı sığdırmış. Sürekli üretirken tarzı hep aynı kalmış diye düşüneceğim, yazmaya hiç ara vermeyince benzer kitaplar ortaya çıkmış sanki. Nasıl ki fikrimizin olmadığı bir melodiye bu kesin Serdar Ortaç'a ait diyebiliyorsak, yazarı bilmeksizin üç beş safya okuyunca bu kitap Agatha Christie ye ait diyebiliriz bence. Niye bu saçma benzetmeyi yaptığımı bende bilmiyorum. :s Ama her kitap, konu değişimi dışında hep aynı gibi. Tabii katili tahmin etmek zor, çünkü sürekli yönlendirmelere maruz kalıyoruz. A kişisiydi, yok şimdi B katil gibi, yine değişti geldi C,... Kitapta da katil araştırması yapıldığı için ona ayak uyduruyoruz, nereye yönlendirirse oraya elde olmadan sürükleniyoruz ve sonunda katil evet tahminlerden biri çıkıyor ki nerdeyse herkesin katil olma ihtimaline değiniliyor zaten. Ama olayın gelişme şekli tahmin edilemeyecek şekilde kurgulanıyor. Okuması kolay, zorlamayan, çerez kitaplardan. Gerçi karakter fazlalığı araya bir iki gün zaman sokunca biraz yorucu hale dönüşebiliyor. Tabii ki 66 kitaba ulaşma hedefimiz devam edecek. Yılda 3 okusam 2044 e tamam bu iş :D
Agatha Christie'nin bu kitabını beğendim. Aynı zamanda, Miss Marple de kitapta (ilk kez, “Cinayetler Oteli”, kitabın da tanıdım). Psikolojik çıkarımlar var kitapta ve para uğruna insanların nasıl değişe bileceklerini gösteriyor.
Bayan Bantry ve Arthur Bantry evlerinin kütüphanesinde genç bir kadın cesediyle karşılaşırlar ve hemen bayan Jane
