“Smita zayıfların, kadınları, çocukları, korunmaya muhtaç olanları korumak yerine onları ezen bu toplumu lanetliyordu.”
Aslında hepimiz lanetlemeliyiz dünyanın farklı yerlerindeki böyle toplumları. Aslında hepimiz korumalıyız bambaşka şekillerde erkek egemen toplumun dışına itilen kadınları.
Birbirinden bambaşka yerlerde, birbirinden bambaşka hayatları olan üç ayrı kadının hikayesi bu. Zengin, fakir, eğitimli, eğitimsiz ama ortak yönleri güçlü olmaları olan üç ayrı kadının hikayesi.
Özellikle Hindistan’da kadına layık görülen hayatları okudukça tüylerim ürperdi, canım yandı. Öyle ki “Hatta bir inek olarak bile doğmuş olmayı tercih ederdi, en azından saygı görürdü.” cümlesi orada kadınlara verilmeyen değeri apaçık gösteriyordu.
Bunları yanında yazar, olay örgüsünü öyle güzel kurgulamış, öyle akıcı anlatmış, sonunda olayları birbirine öyle güzel bağlamış ki verilmek istenen mesajı doğrudan alabiliyorsunuz, kurgunun içinde kaybolmuyorsunuz. Bu kitabı okuyacak herkese şimdiden keyifli okumalar.
