Gelinler, gelinler, gelinler. Hepsi sadece bir fotoğraf ve bir kaç mektupla bağlandıkları hiç görmedikleri müstakbel eşlerine kavuşmak, daha mutlu ve varlıklı bir hayat yaşamak için kendi ailelerini ve ülkelerini terk ederek Amerika'ya doğru yola çıkan genç kızlar. Dünyanın her tarafından akın akın yeni kıtaya giden yüz binlerce genç kız.
Yazar bizi yirminci yüzyılın hemen başlarına götürüyor. Japonya'dan Amerika'ya müstakbel kocalarıyla evlenip, zenginlikler içinde bir hayat yaşama hayaliyle gemiye binen binlerce genç kızın hayatına odaklanıyoruz. Bu genç kızların gemi yolculukları da dahil olmak üzere, İkinci Dünya Savaşına kadar olan yaşantılarını okuyoruz. Evlilikleri, kocalarıyla , çocuklarıyla ve Amerikan halkı ile ilişkileri, hayal kırıklıkları, pişmanlıkları, sevinçleri, yaşam mücadeleleri yani kısaca Amerika'daki hayatları anlatılıyor bize.
Binlerce insanın binlerce farklı dramatik yaşam hikayesi. Hepsi gerçek binlerce yaşanmış hayat hikayesi.
O dönemi en iyi anlatan kitaplardan biri. Ben beğenerek okudum ve konuya ilgi duyanlara da okumalarını kesinlikle tavsiye ederim.