Genelde kişisel gelişim kitapları okumam. Bir zamanlar bu kitabı alıp kütüphaneme koymuşum. Hem de her zaman kitap okuduğum koltuğun hemen yanına…
Bir gün bu küçük kitabı elime aldım ve sayfaları karıştırırken aşağıdaki hikaye ile karşılaştım.
Kimse bu hikayenin doğru olup olmadığını bilmez, ancak iyi bir hikaye; Ernest Hamingway , Newyork'da bir restoranda diğer yazarla birlikte oturur ve içerler.
Yazarlar, iyi bir romanın ideal uzunluğu hakkında konuşurlar . Hamingway, sadece altı kelimelik bir roman yazabileceğini iddia eder .
Diğer yazarlarla on dolara bahse girer .
Bunun üzerine bir peçete kağıdının üzerine :
SATILIK BEBEK AYAKKABILARI;
HİÇ GİYİLMEMİŞ..
yazar….
Bu altı kelimenin ardından bir trajedi var.
Bu hikaye boğazınızın düğümlemediyse , kalbinizin bulunduğu yerde taş taşıyorsunuz demektir.
Tahmin edersiniz ki daha sonra kitabın tamamını okudum.
Açıkçası öyle ahım şahım şeyler yok , yazarlar genelde durum tespiti yapmışlar.
Ve size yapamayacağınız bazı şeyleri tavsiye ediyorlar. Yapmayacağınız… çünkü yıllardır beyninize kazınmış birçok şeyi silip yerine farklı davranışlar oturtmak o kadar kolay değil.
Her neyse bir tane de kişsel gelişim kitabı okumuş olduk .
Kitaptan bir cümle size genel anlamda bir fikir verir sanırım;
"Hepimiz tiyatro yapıyoruz . Kendi davranışlarımızı çevreye uyarladığımız her durumda farklı bir insan oluyoruz."
Goffman