Evet, 300. Kitabımla karşınızdayım. Bu kitabı bir arkadaşımın tavsiyesi üzerine okudum. Iyi ki okumuşum dediğim bir eser oldu kesinlikle.
Kitapta hiç olağanüstü bir durum, distopik ya da fantastik bir öğe yok. Sıradan insanların, günlük hayat telâşları. Hayatın kimi zaman mutlu, kimi zaman üzgün ve telaşlı günleri. Yani hepimizin tanık olabileceği, yaşayabileceği bir konusu var aslında. Başka yazarların elinden çıksa çok sıkıcı ve sıradan olabilecek bir konuyu, bu yazarın elinden ben çok başarılı buldum. Yazar yeteneğiyle bütün hassas duyguları çok başarılı bir şekilde aktarmayı başarmış. Bu kitabı okurken, duygulardan oluşan bir hız treninde gibi hissedeceksiniz kendinizi. Devamı da var gibi görünüyor, onu da biraz aradan sonra okumayı düşünüyorum. Salem ve Thayer hiç unutamayacağım karakterler olacaklar, hikayelerinin devamını merakla bekliyorum.
Konusu: Salem çocukluğu boyunca istismara uğramış 18 yaşında bir genç kızdır. Babası kanserden ölünce bu yüzden hiç üzülmemiş, annesi ve ablası ile birlikte yaşamaya devam etmiştir. Onun hayatı yan eve taşınan, otuzlu yaşlarında, bir çocuk sahibi Thayer'i gördüğünde bir daha asla eskisi gibi olmayacaktır. Birlikte aşkı ve tutkuyu dibine kadar yaşayacak, hayatın zorluklarının üstünden birlikte gelmeye çalışacaklardır. Ama hayatta böyle büyük bir aşkın bile atlatamayacağı engeller var ne yazık ki..