İnsan ömründe bir kez,vakti gelince,kızamığa tutulduğu gibi aşka tutulurdu ve balla tereyağ gibi şifalı şeyler yiyerek,evlilik kurumunun kolları arasında rahat rahat iyileşir, bir daha da asla tutulmazdı bu hastalığa.
Aşk bir sera çiçeği değildir,yabanidir,ıslak bir geceden doğmuştur,güneşli bir saatte doğmuştur,vahşi bir tohumdan çıkmış,vahşi bir rüzgarla esilip yola savrulmuştur.