Bir kitap, insanın canını bu kadar mı yakabilir, bu kadar mı üzebilir, bu kadar mı kelimesi kelimesine hissettirebilir ya sen nasıl bir yazarsın gerçekten ne desem hafif kalır. Öyle bir dil öyle bir anlatım ki insanı iki arada bir derede bırakıyor. Phoneix'in her duygusunu içimde hissettim sanki ben yaşıyormuşum gibi. Zack bir yandan haklı bulup bir yandan da inanılmaz kızdığım bir adamdı. Karısını kaybetmiş, öfke dolu inanılmaz üzgün ve intikam ateşi ile yanıyor. Yazar sizi öyle bir dengede tutuyor ki aynı karaktere hem kızıp hem üzülüyorsunuz.Bugüne kadar bu duyguları aynı anda ve eşit miktarda yaşatabilen bir yazara rastlamadım ben. Anka kuşu ah o yaşadıkların, o katlandığın acılar, kayıplar, bir süre sonra kendinle mücadelen nasıl yorumlanır bilmiyorum gerçekten okumak lazım. İlk başlarda gerçekten sarstı ama bir de merak duygusu var ki inanılmaz çünkü nereye bağlayacak diye merak etmekten kendimi alamadım. Final muazzamdı, bunca acıların sebebi olan katil kimdi derken müthiş bir ters köşe oldu. Tatmin edici bir kurgu, anlatım ve final, içinde her türlü duyguyu barındıran müthiş bir kitap benim için. Kesinlikle tavsiye ederim.