The Material Basis of Evolution

Richard Goldschmidt

The Material Basis of Evolution Hakkında

The Material Basis of Evolution konusu, istatistikler, fiyatları ve daha fazlası burada.
0/10
0 Kişi
Okunma
Beğeni
347
Görüntülenme

Hakkında

In his autobiography, published posthumously in 1960, Richard Goldschmidt wrote: “I am confident that in twenty years my [work], which is now ignored, will be given an honorable place in the history of evolutionary thought.” The publication of this edition, now reissued with a new introduction by Stephen Jay Gould, proves Goldschmidt’s prediction to be correct. Goldschmidt, one of the world’s great geneticists, delivered the prestigious Silliman lectures at Yale University in 1939 and published his remarks in 1940 as The Material Basis of Evolution. His intent was to inquire into the types of hereditary differences that produce new species. Goldschmidt used a wide range of research to formulate his own picture of evolution. Contrary to most scientists, he insisted that the neo-Darwinist theory of micromutations was no longer tenable as a general theory of evolution. Instead, Goldschmidt claimed, macroevolution accounted for the larger steps in evolution. Although Goldschmidt’s views were reviled by scientists of his day, some of his basic ideas are now gaining acceptance. As Gould writes in his introduction: “I do…believe that its general vision is uncannily correct (or at least highly fruitful at the moment) in several important areas where conventional Darwinian theory has become both hidebound and unproductive.”
Tahmini Okuma Süresi: 12 sa. 25 dk.Sayfa Sayısı: 438Basım Tarihi: Eylül 1982Yayınevi: Yale University Press
ISBN: 9780300028232Ülke: TürkiyeDil: TürkçeFormat: Karton kapak
Reklam

Yazar Hakkında

Richard Goldschmidt
Richard GoldschmidtYazar · 2 kitap
Alman zooloji ve genetik bilgini. Değişik coğrafi bölgelerde yaşayan hayvan türleri arasındaki farklılaşmada genetiğin rolünü incelemiştir. 12 Nisan 1878’de Frankfurtam Main’da doğdu, 24 Nisan 1958’de ABD’nin California Eyaletindeki Berke ley kentinde öldü. 1896’da Heidelberg Üniversitesinde başladığı doğa bilimleri öğrenimini Münih Üniversitesinde sürdürdü ve 1902’de Heidelberg Üniversitesinden zooloji dalında doktora derecesini alıp, ertesi yıl asistan olarak Münih Üniversitesi’ne döndü. 1904’de doçentliğe, 1909’da profesörlüğe getirildiği bu üniversitede 1913’e değin öğretim görevlisi olarak kalan Goldschmidt, o yıl Berlin’de yeni kurulan Kaiser Wilhelm Biyoloji Enstitüsü’nün gene­tik bölümü yöneticiliğine atandı. Naziler iktidara gelince, Yahudi asıllı bilim adamlarının çoğu gibi görevinden ve ülkesinden ayrılmak zorunda kalan Goldschmidt’e, yeni örgütlenen İstanbul Üniversitesi de profesörlük önerisinde bulunmuştu; ancak, Goldschmidt, California Üniversitesinin çağrısını kabul ederek 1936’da ABD’ye gitti ve ölümüne değin bu ülkede yaşadı. Goldschmidt’in araştırmaları, melanik değşinim (mütasyon) ara eşeylilik ve coğrafi farklılaşma geneti­ği olmak üzere başlıca üç konuda yoğunlaşmıştır. Hücrelerde melanin artışı sonucunda açık renkli bir canlının renginin koyulaşmasına neden olan ve kalıt­sal özellik gösteren melanik değişinim olgusunu, özellikle sanayi bölgelerinde yaşayan böcek ve kele­bekler üzerinde inceleyerek, melanik değşinime uğra­mış koyu renkli döllerini giderek çoğalmasını ayıklan­manın etkisine bağlayan Goldschmidt, bu çalışmala­rıyla topluluk genetiğinin de öncüleri arasında sayılır. Lymantria dispar türü güveler üzerinde yaptığı 25 yıllık çaprazlama çalışmalarının sonuçları da, özellikle ara eşeylilik olgusuna ve coğrafi farklılaşma genetiği­ne değerli veriler sağlamıştır. Avrupa ve Uzak doğunun değişik bölgelerinden toplanmış Lymantria’ları çaprazlayan Goldschmidt, eşeylilik karakterleri bakı­mından tipik dişi ile tipik erkek arasındaki tüm ara karakterleri taşıyan yeni bireyler elde ederek, ara eşeylilik olgusunun varlığını gösterdi. Buna dayana­rak, erkek ve dişi eşeyliliğin belirmesinde, genetik yapı dışında bazı başka etkenlerin de rolü olduğunu öne sürdü. Bu etkenler, eşeylilik evrimi sürecince genlerin gelişme etkinliklerine bağlı olarak ortaya çıkan enzimlerle ilgili bazı nicel denge unsurlarıydı; erkek ve dişi eşeylilik, tüm bu etkenlerin bir araya gelmesiyle belirlenebiliyordu.