The Wealth of Nations

Adam Smith

Quotes

See All
3
Üçüncü ve son olarak, herkesin, uygun makinelerin kullanılmasıyla ne kadar emeğin kolaylaştırılıp kısaltılabileceğinin bilincinde olması gerekir. Herhangi bir örnek vermeye gerek yok. Bu nedenle, emeği bu kadar kolaylaştıran ve kısaltan tüm makinelerin icadının, başlangıçta işbölümünden kaynaklanmış gibi göründüğünü belirtmekle yetineceğim.
Son!
Bay Hobbes'un dediği gibi zenginlik güçtür. Ancak büyük bir servete sahip olan ya da bunu başaran kişinin, sivil ya da askeri herhangi bir siyasi gücü ele geçirmesi ya da varisi olması şart değildir. Belki de serveti ona her ikisini de elde etme olanağını sağlayabilir; ancak yalnızca bu servete sahip olması da ona mutlaka bir şey kazandırmaz.
Reklam
2
İkincisi, genellikle bir işten diğerine geçerken kaybedilen zamandan tasarruf etmenin sağladığı avantaj, ilk bakışta hayal edebileceğimizden çok daha fazladır. Farklı bir yerde, oldukça farklı araçlarla yürütülen bir işten diğerine çok hızlı geçmek mümkün değildir. Küçük bir çiftliği işleyen bir kır dokumacısının tezgâhından tarlasına, tarlasından tezgâhına geçerken epey zaman kaybetmesi gerekir. İki meslek aynı atölyede yürütülebildiğinde zaman kaybı hiç şüphesiz çok daha az olur. Ancak bu durumda bile oldukça dikkate değerdir. Bir adam genellikle elini bir işten diğerine çevirirken biraz gezinir. Yeni bir işe ilk başladığında nadiren çok istekli ve içten davranır; dedikleri gibi aklı buna gitmiyor ve bir süre iyi bir amaca başvurmak yerine önemsiz şeyleri tercih ediyor. Her yarım saatte bir işini ve aletlerini değiştirmek ve elini neredeyse her gün yirmi farklı şekilde kullanmak zorunda olan her taşra işçisinin doğal olarak veya daha doğrusu zorunlu olarak edindiği aylak aylaklık ve tembel, dikkatsiz çalışma alışkanlığı. Bu durum onu ​​neredeyse her zaman tembel ve tembel kılar ve en acil durumlarda bile herhangi bir gayretli uygulamadan aciz hale getirir. Bu nedenle, beceri eksikliğinden bağımsız olarak, tek başına bu neden, onun yapabileceği iş miktarını her zaman önemli ölçüde azaltmalıdır.
Farklı ülkelerde emeğin aldığı gerçek karşılıklar arasındaki oranın, bu ülkelerin o sıradaki zenginlikleri ya da yoksulluklarına göre değil, ülkenin gelişen, duraklayan ya da gerileyen koşullarına bağlı olarak, doğal biçimde ayarlandığını akılda tutmak gerekir.
Yoksulluk , şüphesiz engel olmakla birlikte, evliliği her zaman önlememektedir. Hatta üremek açısından daha elverişli olduğu bile anlaşılmaktadır. Nazlı bir hanımefendi çoğu kez hiç doğum yapmıyor, genel olarak da güç bela iki çocuk doğurabiliyor iken, yarı aç bir Kuzey İskoçyalı kadın, çoğunlukla yirmiden fazla çocuk doğurmaktadır. Kibar kadınlar arasında çok sık görülen kısırlık, alt kesimden kadınlarda çok ender görülür. Lüksün, dişi cinste zevk tutkusunu alevlendirmesine karşın, çoğalma gücünü her zaman azalttığı ve çoğu kez de yok ettiği anlaşılmaktadır. Yoksulluk çoğalmayı önlememektedir, ama çocuk yetiştirmek açısından son derece elverişsizdir. Zayıf bitki yetişir yetişmesine, ancak öyle soğuk toprakta ve öylesine sert bir iklimde yetişmektedir ki ; kısa sürede solar ve ölür. Kuzey İskoçya'nın dağlık bölgelerinde yirmi çocuk doğuran bir annenin yalnızca iki çocuğunun sağ kalmasının sık görülen bir durum olmadığı anlaşılmıştır.
Reklam
100 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.