Timur'un ordusu sefere çıktığında, sanki vahşi hayvanlar yeryüzüne salınmış, gökteki yıldızlar yere yağmış, dağlar ayaklanmış, kubbeler devrilmiş ve saldırıya geçtiğinde, yer yerinden oynamış gibi olurdu."
Zira Sivas'ın ilk defa Timur tarafından tahrip edilmesi ve Yıldırım Bayezid'in oğlu Ertuğrul'un öldürülmesi sonrasında, Bayezid'in "Çal çoban çal, Ertuğrul gibi oğlun mu öldü, Sivas gibi kalen mi yıkıldı?" dizelerini söylemiş olması onu ne derece üzdüğünü göstermektedir.
Timur, yaralı olarak bir gün duvara dayanmış üzüntü içerisinde oturuyordu. Eli ve ayağı tutmaz olduğundan, bundan böyle en iyisi her şeyden elimi-eteğimi çekip bir köşeye çekileyim diye düşünüyordu. O sırada zayıf bir karınca duvara tırmanmaya başladı. Fakat biraz sonra düştü. Karınca birkaç defa düştükten sonra, nihayet duvara tırmanmayı başardı. Timur, karıncanın durumunu kendi durumuna benzeterek, yeniden faaliyete geçmek ve büyük bir devlet kurmak ümidi ile faaliyete geçti.