Timur Devrinde Semerkanda Seyahat
Ruy Gonzalez de ClavijoTimur Devrinde Semerkanda Seyahat Sözleri ve Alıntıları
Timur Devrinde Semerkanda Seyahat sözleri ve alıntılarını, Timur Devrinde Semerkanda Seyahat kitap alıntılarını, Timur Devrinde Semerkanda Seyahat en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Timur’un Elçileri
“Timur’un memurları, mükellef oldukları işleri, sür’atle görmek için, hiçbir zulümden, hattâ adam öldürmekten çekinmiyorlardı. Onlara karşı gelebilecek bir kimse yoktu. Timur’un bir emrini taşıyan bir kimse ne isterse yapabilirdi ve ona bir kimse itiraz edemezdi. Böyle bir adam, isterse, ordu kumandanlarını çağırır ve onlara emir verirdi. Filhakika, herkes Timur’un elçilerinden fena halde korkuyordu.”
Sayfa 116 - Nakışlar Yayınevi, İstanbul-1975Kitabı okudu
İstanbul
“Rumlar, bu şehire bizim gibi Constantinople demiyorlar. İstanbul diyorlar. (1)
(1)Bundan İstanbul’un fethinden yarım asır evvel de, bu adla tanındığı anlaşılıyor.
Sayfa 47 - Nakışlar Yayınevi, İstanbul-1975Kitabı okudu
Timur Devrine Umumi Bakış
“(Klaviyo) Semerkand’da sarayları dolaşırken, Timurun yatak odalarını bile gezmiş, ve bunların hepsini tasvir etmiştir. O zaman (Timur) ihtiyar olmasına rağmen, bütün ziyafetlere riyaset ediyor, bazan sabahtan akşama kadar ve geceleri sabahlara kadar eğleniyordu. Timurun Hindistan’dan getirdiği (14) fil, bahçelerde türlü türlü oyunlar yapıyor, ve herkesi eğlendiriyordu.”
Sayfa 13 - Nakışlar Yayınevi, İstanbul-1975Kitabı okudu
Timur’un yanıbaşında üç asilzade duruyordu… Bunların üçü ilerleyerek yanlarımıza geldiler, kollarımıza girdiler, bizi Timur’un oturduğu yere kadar götürdüler. Burada tekrar diz çöktük.
Timur da bize yerden kalkmamızı emretti ve yaklaşmamızı söyledi. Timur çok iyi görmediği için, kendisine yaklaşmamızı istiyordu. Çünkü, ihtiyardı ve gözlerini müşkülâtla açıyordu.”
Sayfa 138 - Nakışlar Yayınevi, İstanbul-1975Kitabı okudu
Tatarlar
“Tatarlar, gayet cesur bir millettirler. Hepsi de ata çok iyi binerler. Mükemmel ok ve yay kullanırlar. Tatarlar, bol yemek buldular mı karınlarını lüzumundan fazla doyururlar, bulamadılar mı, süt ve et kafi gelir. Bu suretle uzun müddet ilerler, ekmek yemeden et ve sütle yaşarlar.”
Sayfa 117 - Nakışlar Yayınevi, İstanbul-1975Kitabı okudu
“Timur, elini öpmek için uzatmadı. Çünkü âdet değil: Burada büyüklerin elini öpmek ayıptı. Timur, bize evvelâ kralımızın sıhhatini sordu: (Oğlum, İspanya kralı nasıl?) dedi.”
Sayfa 138 - Nakışlar Yayınevi, İstanbul-1975Kitabı okudu