Featured Tohum Posts

You can find Featured Tohum books, featured Tohum quotes and quotes, featured Tohum authors, featured Tohum reviews and reviews on 1000Kitap.
Goethe'yi ve Schiller'i okuyan, kendi ülkesinin roman­dan şiire kadar en önemli ürünlerini özümleyen bu ada­mın, kayalıklarda gizlendiğini hic kimse aklının ucundan bile gecirmiyordu.
Zamanımızın bu modern Don Kişot'unu iki ateş arasında oturtan mağrur kayalar bile şaşkınlık icindeydi. Bu adam, Solohov'un Don Kazaklarından cok şeyler öğ­renmişe benziyordu. Acıları Lezgi kaması gibi parlayan engin ruhlu insanların mı soyundandı yoksa. Ona Bal­zac'ı, Tolstoy'u, Steinbeck, Rivera'yı, Nazım'ı ve Bostanlı köyünden Süleyman Nakış'ı bu denli sevdiren neydi acaba?
Reklam
Bu adamı çakı gi­bi dimdik ve ışıltılı kılan neydi acaba? Meydan okuyuş gü­cünü hangi kaynaktan alıyordu? Deniz Gezmiş'in arkada­şı mıydı? Mahir Çayan'ın nesi oluyordu acaba? Bu adam yoksa Mahir Çayan mıydı? Kuşatmadan kurtulup burala­ra mı kaçmıştı? Bu adam Haydar Mecit olamazdı. İbrahim Kaypakkaya hiç olamazdı. Bunların hepsi düzmece isimlerdi. Deniz'i asmışlardı. Boyu da uzundu O'nun. Bu adam kesinlikle Mahir Çayan'dı.
Tüm anarşi ha­berlerini ilgi ve sevinçle karşılıyorlardı. Vali hayret ediyor­du. Bunlarda hiç mi vatan sevgisi yoktu. Halkın arasında dolaşmak bile istemiyordu. Halkın konuşması, konusu, üs­lubu değişmişti. ''Bebeğin adını Mahir koyduk." ''Öküze eş bulamadım. Yanına mecbur Albayı koşacağım. ''Herifte bir boy, bir endam var ki sanırsın Deniz Gezmiş." ''Kasınıyor kasınıyor. Dur bakalım kaşınanı kaşırlar." ''Bırak Zülfü'yü, Camoka'dan bile şüpheleniyorlar. ''Ortalık aynasıza kesti." ''Düdüüüüüük! Düdüklerim haaaaa... " ''Uyumamış iki gece. Bir göz var sanırsın Kızıldere." ''Erim erim eriyesin, bir de benden yiyesin." ''Bu büyükbaşın ne İşi var buralarda?'' ''Yemi bol olan katır ahırdan çıkmaz." Vali ciddi ciddi tayinini düşünüyordu.
"Yılan derdini toprağa yedirdi, toprak buğdaya. Kuş derdini dala yedirdi, dal meyveye. Balıkların derdini sular yedi, suların derdini süt. Her mahlukun derdini dönüp dolaşıp biz yedik. Dert dönüşüp lanet oldu... Biz bizi yedik. "...
''Senin gözlerin çok güzeldir İbo. Seni hiç kimse ele vermez ama gözlerin ele verir." ''Nasıl ele verir?'' diye sordu Emine. ''İbo'ya bakan polis, onun gözlerindeki canlılık­tan, renkten, ışıktan korkar. O korku da yeter O'nun yaka­lanmasına."
Reklam
''Önemli olan güzel işler yaparak yaşamaktır. Ölüm se­ni güzel işler yaparken yakalayabilir. Sadece güzel yaşa­mak değil, güzel ölmek de önemlidir. Güzel insanlar, öz­gürlüğe güzel şeyler yapmak İçin ihtiyaç duyarlar."
-Ama bir bakışta çarpılıp aşık olanlarda var... -Pek sağlam bir aşk denmez ona. Sağlam aşk, çok yönlü derinlemesine tanımaya dayanır.
Sayfa 74
Muhbirlik mesleğini şeytana vermişler, kabul etme­miş'' dedi köylü. ''Ben ateşten yaratıldım, o kadar al­çalmam demiş."
9/10 puan verdi
Taş gibi yuvarlanarak, düşerek iniyorum buzlu sulara kadar. Dereye doğru yuvarlanış ve toz kar, beni ve diğer iki arkadaşı kurtarıyor. Ama bana öyle geliyor ki bizi asıl kurtaran, Ali Haydar’ın attığı el bombasıyla sıktığı tek kırma mermisidir. Fehmi Altınbilek’i ve müfrezesini tam siper toz karlara yatırıp bize biraz daha uzaklaşma fırsatı veren Ali Haydar’ın bu karşı koyuşudur. Beş kişilik grupta iki el bombası ve iki kırma (av tüfeği) vardır. Ali Haydar ile nöbetçinin dışındaki üç kişi (İbo, ben ve Süleyman Yeşil) silahsızdır. M.Oruçoğlu Hikaye, yer ve zaman gerçektir. İstanbul Çapa Yüksek Öğretmen okulundan , Dersim dağlarına uzanan bir yolculuğun hikayesidir. Romanda adı geçen Azeroğlu , yazarın kendisidir. “Modern çağın Don Kişot’larıydık” diyor sevgili Oruçoğlu. Oysa ne atları vardı, ne de mızrak ve kalkanları. Karşılarında ise yel değirmeni değil, tepeden tırnağa silahlı ordusuyla bir devlet vardı. İbrahim Kaypakkaya , Ali Haydar Yıldız ve Muzaffer Oruçoğlu, Fikir ayrılığı sebebiyle mevcut hareket içinden ayrılarak TKP-ML/TİKKO' yapılanmasını kurarlar ve dersim bölgesinde faaliyet gösterirler . Bölgede, bütün olumsuzluklara rağmen halkın yardımını , yapılan eylemleri , askeri ve politik propagandaları ilk kişiden ve renkli karakterlerden okuyacaksınız. Okuduğum hikayenin bir kurgu olmadığından yola çıkarak ; Zozan ve kirve Memo nun akıbetinin ne olduğunu ve Azeroğlu nun Hüseyin’le ayrıldıktan sonra neler yaşadığını , o bölgeden nasıl çıkıp kurtulduğunu da okumak isterdim doğrusu. Okuyun ve okutturun.
Tohum
TohumMuzaffer Oruçoğlu · Babek Yayınları · 2010277 okunma
373 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.