Ancak, kuşkusuz, uzaydan gelmiyorsa, yapıt yazarın yaşamının içinden doğar. O yaşamdan filizlenir, öykü bu düşüncelere biçim verme, onları dönüştürme, zenginleştirme çalışmasıdır. Bir düşüncenin ( bir öykü fikrinin diyelim) bütünüyle hayali bir düzlemde oluşması bir şeyi değiştirmez. Çünkü düşünceler ya da hayaller de Marx'ın dediği gibi, sonuçta maddenin (yani gerçeğin, somutun) ürünüdür.