Reşad Ekrem Koçu, tarihi sevenlerin kesinlikle okuması gereken bir araştırmacıdır. Zira Koçu, tek başına 11 ciltlik bir ansiklopedi kaleme almış bir isimdir. Ekrem Bey’in olayları ele alış şekli çok etkileyicidir; hatta tarih sevmeyen bir insan bile onun eserlerini okuyarak tarihçi olmak isteyebilir. Yazıları dikkatle okunmalı, not almadan geçilmemelidir.
Yazarımızı haklı bir övgü ve rahmetle anarak kitabından küçük sahneler paylaşabiliriz. Topkapı Sarayı, tarih içerisinde pek çok heyecanlı vakaya ev sahipliği yapmış, bu nedenle de oldukça ilgi çeken bir yerdir. Koçu, kitabında sizi bu sarayda bir tura çıkarır ve olayları eksiksiz bir şekilde ele alma gayreti içerisindedir.
Bu tur sırasında, yazarımız Cellat Çeşmesi'nden bahseder; burası idam emri sonrasında cellatların kanlı kılıçlarını yıkadıkları yerdir korkarak okursunuz. Alay Köşkü kısmında ise Vakay-i Vakvakiye'ye de yer vermeyi ihmal etmez, tabi bu bölümde Alemdar Mustafa paşanın yer aldığı satırları okurken onun kadar cesaretli olup olamayacağını sorgulatır insana.
Cevri Kalfa'nın cellatlara kül attığı anda, eliniz merdivende Cevri hanımın eliyle birlikte yanar, cesaretine hayran kalırsınız.. Tabi Osmanlı tarihine damga vuran Kösem Sultan'ın ölümünü anlatılırken, siz de bir parça ölürsünüz. Anlayacağınız üzere, size sadece bilgi aktarmakla kalmaz, sarayın odalarında gezerken bulursunuz kendinizi.
Kısacası azizim Reşad Ekrem Koçu'yu tanımayan çok şey kaybeder.