Topkapı’dan Topkapı’ya Gönderileri
Topkapı’dan Topkapı’ya kitaplarını, Topkapı’dan Topkapı’ya sözleri ve alıntılarını, Topkapı’dan Topkapı’ya yazarlarını, Topkapı’dan Topkapı’ya yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Mimarın veya hayrat sahibinin diktiği ağacın büyüdüğünü görüp görmemesinin ehemmiyeti yoktu. Dikilmiş olduğunu bilmesi yeterdi. Bilirdi ki toprağa emanet edilmiş bir ağaç, mahalleye, semte, şehre, hatta cemiyete ve bütün bir imana emanet edilmiş bir değerdi.
Sayfa 70Kitabı okudu
Gezmenin bir adı da “yorgunluk”
Sayfa 128Kitabı okudu
Biraz gölge, biraz serinlik, hısım akraba ile bir nebze yarenlik, açık havada bir çay. Dünya nimetlerinin seçilmişleri bunlar
Sayfa 126Kitabı okudu
sokak; oturulan, yaşanan bir yer olmaktan çıktı da, neredeyse seyredilen bir yer hüviyetine büründü. İnsan değil dokunmaya, bakmaya kıyamıyor. Burada ancak fotoğraf çekilir.
Sayfa 122Kitabı okudu
Bazıları camilerin mimari yapılarına, yazılarına, çevre düzenlemesine vb. hayran hayran bakabilirler. Ama biz istiyoruz ki o camiye girelim ve cemaatle namaz kılalım.
Sayfa 119Kitabı okudu
Çeşmenin asıl unsuru "su"dur.
Suyu akmayan bir çeşme kadar insanı hüzünlendiren ne vardır
Sayfa 118Kitabı okudu
Arkadaş, bizim ahlâkımız, örfümüz, ananemiz, evimiz, sokağımız, dükkânımız, hissiyatımız misafiri "para ile ağırlamaya" müsait değil
Sayfa 104Kitabı okudu
Küçük, büyük her çeşmeyi iri gövdeli bir çınar yahut da servi beklerdi …
Sayfa 70Kitabı okudu