Hani sana eski bir han kapısı göstermiştim
Ölümün sanki çağdaş bir cesedi gibi kaldı sende
Bakamamıştın hani
Belki benim belki de kendi bırakılmışlığın geldi aklına
Ölümüm belki de.
Ben bazan öyle olurum işte elin elimden düşünce.
O zaman işte eğilir bakarım ölümüme
Ve birden dağılmış, dökülmüş bulurum etimi ve sevmem
Sevmem ölümün hiçbir