Kitle yaşamında vicdan ve sorumluluğun yitimini anlamak bizim için hiç de zor değildir; çünkü sosyal korkunun vicdan denilen nesnenin çekirdeğini oluşturduğunu daha epey önceleri ileri sürmüş bulunuyoruz.
Bizim bilinçli dediğimiz eylemler kaynağını özellikle kalıtımsal etkenlerden oluşan bilinçsiz bir özden alır. Bu öz atalara ilişkindir ve bünyesinde ırksal ruhu yapan sayısız soyaçekimsel yatkınlıklar barındırır.
Kitleyi etkileyecek kimsenin, elindeki tanıtları mantık açısından ölçüp tartmasının gereği yoktur; işi alabildiğine güçlü imajlara dökmek, abartmaya kaçmak, ve boyuna aynı şeyi tekrarlamak amaca ulaşılmasını sağlar.
Çocuğun duyduğu korku ilkin annesi, sonraları kendisine aşina başka kişilerle ilgilidir ve çocuğun içinde hissedip, karşısında nasıl davranacağını bilmeyerek korkuya dönüştürdüğü gerçekleşmemiş bir özlemi
dile getirir.