Olgular, Kavramlar, Kuramlar

Toplumda Tabakalaşma Ve Hareketlilik

Ahmet Zeki Ünal

Newest Toplumda Tabakalaşma Ve Hareketlilik Quotes

You can find Newest Toplumda Tabakalaşma Ve Hareketlilik quotes, newest Toplumda Tabakalaşma Ve Hareketlilik book quotes, the most impressive sentences and paragraphs on 1000Kitap.
Bir toplumda orta sınıflarda bulunanların oranı arttıkça düzenli bir demokrasinin yerleşip işleme, korunup sürdürülme şansının artacağı ileri sürülmektedir. Böylesi toplumlarda demokrasi dışındaki aşırı siyasal eğilimlerin varlık göstermesi mümkün, fakat yayılması imkansız olarak görülmektedir. Örneğin, Lipset'e göre, "geniş bir orta sınıf, mutedil ve demokrat partileri ödüllendirip aşırı grupları cezalandırarak çatışmaları yumuşatır."
"beğeni, Kant'ın da dediği gibi edinilmiş bir "farklılaştırma" ve "değer biçme" yetisidir; başka deyişle, ayrı bir bilgi olmayan (ya da zorunlu olarak olmayan) bir ayrımlama işlemiyle farklılıklar oluşturmak, belirlemektir... Beğeni, sosyal evrende belli bir yer dolduran bir bireyin başına gelen -öyle ise yararına olan- "benzerleri (ya da "benzemez"leri) duyumsamasını ya da sezmesini olanaklı kılan kılgısal bir ayırma ustalığıdır" (Bourdieu, 1979a: 543).
Reklam
Ekonomik ve kültürel sermayeye sahip olamayan gruplar, yani halk sınıfı, Bourdieu'nün deyişiyle "zorunluluklar devleti'nde yaşamaktadır (1979a: 338). Yani çok dar imkânlar içinde daha az seçme özgürlüğüne sahiptirler. Genel olarak seçkin sınıfların beğenileri onları fazla yönlendirmez. Fakat orta tabakalarda, yani küçük burjuvazide durum oldukça farklı görünmektedir. Zira bu sınıfın bireyleri, başarılı olmamalarına karşın elitin yaşam biçimlerini, tüketim yönelimlerini, norm ve davranış kalıplarını büyük bir istekle taklit ederler.
Yaşam tarzları insanları birbirinden farklı kılan davranış kalıplarıdır (Chaney, 1999: 14). Gerçekleşen şey ne olursa olsun tarzın, maddî (kantitatif/nicel) yönü ile bu maddî unsur veya unsurların bireylere göre değişen gerçekleştiriliş biçimi olarak maddî olmayan (kalitatif/nitel) yönü vardır. İşte bu değişik tarzları yaratan öz, bireyler arasındaki düşünce, tutum ve davranış farklılıklarına göre değişen maddî olmayan unsurların maddî unsurları biçimlendirmesidir (Eke, 1980: 95). Bu alt-kültürler genel kültüre ve birbirine bağlanmış olmakla birlikte (Williams, 1993), onların göreli olarak birbirinden farklı ve bazı bakımlardan birbirine karşıt yönleri de bulunmaktadır. Sosyal tabakalar arasındaki uzlaşmazlıkların temelinde işte bu ayrılıklar ve karşıtlıklar bulunmaktadır.
Ailenin bulunduğu tabaka ve ona bağlı olarak sosyal, ekonomik ve kültürel durumu, oturduğu yerleşim bölgesi, ana-babanın eğitim düzeyi ve gördükleri iş gibi etkenler yetişkinlerin ve özellikle çocukların eğitim ve öğrenim olanaklarından yararlanabilme şanslarını etkilediği gibi, girilen öğrenim kurumlarındaki başarıyı da etkilemektedir. Yapılan araştırmalar, çocukların okullardaki başarıları üzerinde ailesinin sosyo-ekonomik durumu kadar, anne ve babalarının eğitim düzeylerinin, değerleri ve inançlarının, istekleri ve emellerinin de etkileri bulunduğunu açıkça ortaya koymuşlardır.
C. W. Mills'e göre (1964: 129), doğumu takip eden ilk yıl içinde sağ kalmak, sağlıklı olmak, hastalanınca kısa zamanda iyileşmek, suçlu çocuklardan olmamak, orta veya yüksek öğrenim derecesini tamamlamak, güzel sanatlar görmek vb. birer yaşam şansıdır.
Reklam
Sosyal kapanma, sosyal bir sınıfın kendini başkalarına kapatmasına işaret eder. Sosyal bir sınıf, sosyal kapanmayı, örneğin daha aşağı konumdaki toplumsal sınıflara mensup insanların kendi içerisine katılmasını zorlaştırarak, diğer toplumsal sınıflara karşı çıkarlarını güvence altına alacak biçimde uygular.
19. yüzyılın sonunda, diğer iki sınıfla aynı kriterlere göre tanımlanmayan üçüncü bir katılımcıdan söz eden ilk kişi Georg Simmel olmuştur. Simmel, orta sınıfın, kendine özgü özellikleri ve dinamiğiyle tamamen farklı bir sınıf olduğunu ileri sürmüştür. Üç katılımcılı bir oyun, Marksist düşüncedeki ikili çatışma olmaktan çıkmış üçlü bir oyundur. Orta sınıf, en son ortaya çıktığı için, diğer ikisiyle eğlenen, onları yönlendiren ve onlara değişkenlik mantığını dayatan üçüncü şahıs konumundadır: "Orta sınıf beraberinde tamamen yeni bir sosyolojik unsur getirir. Diğer ikisine katılan, diğer ikisinin birbirinden farklı olması gibi, diğerlerinden farklılık gösteren üçüncü bir sınıf olmakla kalmaz. Orta sınıfın özelliği, diğer iki sınıfla sürekli alışveriş içinde olmasıdır, sürüp giden bu dalgalanmalar sınıflar arasındaki sınırları yok eder ve bu sınırların yerine sürekli değişimi koyar" (1981). Başka bir deyişle, sınıf toplumundan sosyal katmanlaşmaya geçilir (Mendras, 2008: 228).
Makro ve mikro düzeyler arası bağlantıların en iyi şekilde, sistematik olarak akılsal seçim bakış açısı ile açıklanabileceğini ileri süren Amerikalı sosyolog (Walace ve Wolf, 2004: 410) James Coleman (1926-1995) ise tabakalaşma konusundaki belirsizliklerin sosyolojinin öteki bütün alanlarından daha fazla olduğunu belirtir. "Sosyal Tabakaların İncelenmesi İçin Bir Paradigma" (1966) adıyla yayınladığı makalesinde, altı sosyal tabakalaşma "perspektifi"nden söz etmektedir: (1) Saygınlık; (2) Kültür; (3) İlişki; (4) Nüfuz (iktidar/otorite); (5) Demografi; (6) Sosyal-psikoloji.
Günümüz toplumlarını incelemek için bir model ileri süren Robert Bierstedt'e (1913-1998) (Bkz. Kemerlioğlu, 1996: 47-48) göre, karmaşık bir toplumdaki "sınıf statüsü"nün belirlenmesi için yedi "ölçütün kullanılması gerekir: "(1) Servet, sermaye veya gelir; (2) aile ve akrabalık; (3) oturma yeri; (4) oturma süresi; (5) meslek; (6) eğitim; ve (7) din." Bierstedt, bu ölçütlerden hiç birinin tek başına toplumsal sınıfı belirlemeye yeterli olmadığını belirtmiştir. Öte yandan, bu ölçütlerin toplumsal sınıfı belirlemedeki ağırlıkları toplumdan topluma ve zamana göre değişiklik gösterebilir.
116 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.