Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Toplumlar Nasıl Anımsar?

Paul Connerton

Toplumlar Nasıl Anımsar? Sözleri ve Alıntıları

Toplumlar Nasıl Anımsar? sözleri ve alıntılarını, Toplumlar Nasıl Anımsar? kitap alıntılarını, Toplumlar Nasıl Anımsar? en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
"Krallar öldürüldüğü halde nasıl olur da krallık kurumu zarar görmez? Camus'nün az ve öz sözle dile getirdiği gibi, katillerden hiçbiri, hiçbir zaman, tahtın boş kalması gerektiğini düşünmemiştir de ondan."
Sayfa 19 - Ayrıntı YayınlarıKitabı okudu
Bir yaşamın anlatısı, birbiriyle bağlantılı anlatılar di­zisinin bir parçasıdır; söz konusu anlatı, kişilerin kimliklerini edindikleri grupların öyküsü içine gömülüdür.
Reklam
Bir ruhban sınıfının bulunmaması, İslam törenlerinin gelişmesini, çapları ve ayrıntıları bakımından sınırlamıştır ki bu, İslam dininin dışadönük tezahürlerinde yalınlığın ağır basan özelliği oluşturması anlamına gelir.
Bir büyük güç, küçük bir ülkeyi ulusal bilincinden yoksun bırakmak istediğinde, sistemli unutturma yöntemini kullanır. (..) Zamanın yazarları mahkum edi­lir, tarihçileri görevden alınır; ve susturulup işlerinden uzak­laştırılmış kimseler, göze görünmez duruma düşüp unutulur. Totaliter rejimlerde ürkütücü olan, yalnızca insan onurunun çiğnenmesi değil, aynı zamanda bazen geçmişin doğru dürüst tanıklığını yapacak kimsenin bırakılmamasıdır.
"Bir yaşamın anlatısı, birbiriyle bağlantılı anlatılar dizisinin bir parçasıdır..."
Geçmişte yaptıklarımız, kendimizle ilgili görüşümüzün önemli bir kaynağını oluş­turduğundan, bu bellek savları, büyük ölçüde kendimize ilişkin kavrayışımızı oluşturur; kendimize ilişkin bilgimiz, karakterimiz ve gizilgüçlerimiz ile ilgili görüşümüz, büyük ölçüde, geçmişte yaptıklarımıza bakış biçimimizce belirlenir. Öyleyse kişisel kimlik ile zihnin geçmişe çeşitli bakış tutumları arasında önemli bir bağ­lantı vardır; öyle ki, pişmanlık ya da suçluluk duygusunun en uygun içeriğini, geçmişte yapılan ya da yapılması gerekirken ya­pılmayan eylemler oluşturur.
Reklam
Eski rejimin yaptıklarının yargılanması, yeni düzenin kurucu eylemidir.
Alışkanlıklar, teknik becerilerden öte şeylerdir.
Sayfa 158 - AyrıntıKitabı okudu
İster doğal nedenlerl ister oyunun kuralları dışında öldürülmüş olsunlar, kralların öldürülmeleri ile ardıllarının tahta çıkışları, hanedanın sürekliliği içinde anlaşılır olaylardı. Krallar öldürüldüğü halde nasıl olur da krallık kurumu zarar görmez? Camus'un az ve öz sözle dile getirdiği gibi, katillerden hiçbiri, hiçbir zaman, tahtın boş kalması gerektiğini düşünmemiştir de ondan. Hiçbir yeni yöneticinin, hiçbir zaman, krallık kurumunun sorgulanmasının kendi çıkarına olacağını düşünmediği anlamına gelir bu; tacı başlarına geçirir geçirmez yeni yöneticilerin, öldürülmesi yolunda kışkırtmada bulundukları kimsenin krallık erkini kendilerine mal ettiklerini gösterir. Kralların bu şekilde öldürülmesi, hanedan sistemi için tehdit oluşturmazdı; zamanın akışı içindeki kilometre taşlarının, hanedanların yönetim dönemlerine göre saptanması geleneği sürüp gitti.
"Anımsama, hiçbir biçimde geçmiş olayları birbirleriyle bağlantılı olmaksızın, tek tek anımsamak değildir; onlardan, anlamlı bir anlatı dizisi oluşturabilmektir. Belli bir anlatıya bağlılık adına, tek tek ya da birbirine yabancı olguları, tek ve birleşik bir süreçte bütünleştirebilecek yetiye sahip olma girişimidir. Psikanalizin üstlendiği, bireysel yaşam olaylarının yerli yerine yerleştirilmesinin anlamı budur."
65 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.