Toplumsal Cinsiyet Sosyolojisi

Aysel Günindi Ersöz

Toplumsal Cinsiyet Sosyolojisi Gönderileri

Toplumsal Cinsiyet Sosyolojisi kitaplarını, Toplumsal Cinsiyet Sosyolojisi sözleri ve alıntılarını, Toplumsal Cinsiyet Sosyolojisi yazarlarını, Toplumsal Cinsiyet Sosyolojisi yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
kadınların özel alanla sınırlandırılması ise kadınların denetlenmesini kolaylaştırmakta, kadını erkeğe tabi kılarak kadının erkeğin mülkü olarak görülmesine neden olmaktadır. Bu nedenle Feminist hareketin seçkinci – tahakkümcü tavrına karşı çıkarak, Müslüman kadınların inançlarıyla bir kadın olarak ezilmeyi reddedişleri arasında bir çelişki olmadığını göstermeye çalışan kadınlara bu konuda da önemli görevler düştüğü düşünülmektedir.
En az üç çocuk talebinin dile getirildiği her konuşmada görülen “güçlü ekonomi, güçlü Türkiye” vurgusu, kadınların bedenlerinin denetimiyle, daha doğrusu kadınların rahimlerinin bir kez daha devlete ait kılınmasıyla sonuçlanmaktadır (Kubilay,2014:397). Bu söylemler ve vaatlerin uygulanmasıyla ise kadınlar uzun/kısa süreli kamusal alanın sınırları dışında tutulabilecektir.
Reklam
2002 yılından sonra uygulanmaya başlanılan neoliberal muhafazakâr hegemonya kadınların bedeni üzerindeki denetimi olgunlaştırmaktadır. Bu, ailenin sosyal politika aracı haline getirilmesi ve kadınların aile içerisinden tanımlanarak “kutsal aile” ve “kutsal annelik” söylemiyle meşrulaştırılmaktadır
Yine liberal düşüncenin önemli bir temsilcisi olan John Stuart Mill'de, kadınların bağımlılık konumlarını sürdürmelerinin nedeninin, geleneksel kadınlık rolünün devamından öte, erkeklerin onları orada tutma isteği olduğunu belirtir. Ona göre kadınların kamusal alanın dışında tutulmaları "erkek cinsinin çoğunluğunun henüz eşitleri olan bir kadın ile birlikte yaşama düşüncesine tahammül edememeleri ve bundan dolayı kadınların ev hayatındaki ikincil konumlarını sürdürme isteği olduğunu ifade etmektedir
Kadının "doğası" onun kamusal alandan dışlanması için yeter mi? sorusuna belki de en doyurucu cevap antropolog ve bir feminist olarak Margaret Mead'ten gelmiştir. Mead Üç Yeni Gine kabilesini inceleyerek cinsiyet ve toplumsal cinsiyetin evrensel düzeyde birbirine tekabül etmediğini "erkek" ve "kadın" biyolojik kategorileri ile "erkeklik" ve "kadınlık" kültürel özellikleri arasında hiç bir "doğal" bağın bulunmadığını ortaya koyarak göstermiştir
Rousseau aklın gelişiminin sadece erkeklerde mümkün ve istendik olduğunu iddia etmiştir. Görülüyor ki, aydınlanma çağı insan aklını öne çıkarırken henüz kadının aklını rasyonelleşme sürecine dahil etmemiştir
Reklam