Toplumsal Cinsiyet ve Bilim Üzerine Düşünceler

Evelyn Fox Keller

Toplumsal Cinsiyet ve Bilim Üzerine Düşünceler Quotes

You can find Toplumsal Cinsiyet ve Bilim Üzerine Düşünceler quotes, Toplumsal Cinsiyet ve Bilim Üzerine Düşünceler book quotes, the most impressive sentences and paragraphs on 1000Kitap.
Eril tahakküm = Sadizm
Sadist bireylerin kendilerine saygı duyabilmeleri için, üzerlerinde kendi üstün güçlerini ispat edebilecekleri başka insanların varlığı esastır. Hiyerarşideki konumları, saygı duydukları kişilere olan yakınlıkları ve küçümsedikleri kişilere olan uzaklıkları, kendilerine duydukları saygının ölçütü bunlardır.
Sayfa 131Kitabı okudu
Nesnel bilimleri bilginin daha "yumuşak" dallarına karşıt olarak "sert" diye nitelendirdiğimizde, zımnen de olsa cinsel bir metafora başvurmuş oluyoruz ki burada elbette "sert" olan erilken, "yumuşak" olan dişidir. Keza gayet yaygın bir başka kanıya göre gerçekler "sert", duygularsa "yumuşak"tır. "Dişileştirme" duygusallaştırma ile eşanlamlı hale gelmiştir. Bilimsel ya da nesnel düşünen bir kadın "tam bir erkek gibi" düşünüyordur ve tersine akli olmayan, bilimdışı bir argümanı savunan bir er kekse "tam bir kadın gibi" konuşuyordur.
Sayfa 103Kitabı okudu
Reklam
Denetim, çatışmaya karşı doğal ve zorunlu bir yanıt, güç koşullar altında özerkliği koruma ya da teşvik etme yönünde bir çaba olarak görülüyorsa, tahakküm de kesinlikle eşit olmayan rakiplerin olduğu bir dünyada çatışmaya verilen bir yanıttır. Kişinin halihazırda kurulu bir hiyerarşide, tahakkümün alternatifinin itaat olarak algılandığı bir dünyada kendi yerini tayin etmesinin bir aracıdır. Bu yanıtın böylesi bir dünya yaratmaya yardımcı olduğu gerçeğini atlayamıyorum.
Sayfa 131 - metis bilimKitabı okudu
Cinsel fetih yoluyla başkaları üzerinde denetime sahip olmakla tecavüz arasında yalnızca niceliksel bir fark vardır.
Kişinin bu dünyadaki yalnızlığını tanıması ve kabul etmesiyle birlikte, yalıtılmışlıǧını aşması ve bir başkasını gerçekten sevmesi mümkün hale gelir.
Reklam
Her ne kadar annenin ötesinde tüm bir dünya bulunsa da, bizim en çok aşina olduğumuz aile biçiminde çocuğun yutulma korkusuyla ve hala çok kırılgan olan beninin parçalanmasından duyduğu korku ve endişeyle korunma talep ettiği kişi esasen baba ya da baba figürüdür. Bireyleşmeyi ve farklılaşmayı - nesnel gerçekliǧin kendisini- simgeleyen babadır; hatta baba "gerçek" dünyayı sırf onun içinde olması sayesinde bile temsil edebilir.
Sayfa 113 - metis bilimKitabı okudu
Bunun tersine çevrilmiş haliyse ; Erkeğin konumunun siyasetini bilmek erkeklerin kişisellik dışı yaşamalarını bilmektir. Fakat erkeklerin yaşamları, tam da kadınların yaşamaları kişisel olduğundan ve olduğu oranda, kişisellik dışıdır. Kamusal erkeğin kişisellik dışı siyaseti yine de evcilleştirilmiş, özel alana ait kadınla olan evliliğine bağlıdır ; erkeğin akliliǧi kadının akıldan arındırılmış duyguyu ete kemiğe büründürebilme kapasitesine dayalıdır. Bir diğer deyişle, siyasal olan kişisel içeriğini kamusal ile özel arasındaki programatik bölünmeye - kendisi de kişisel anlama sahip siyasal bir inşa olan bölünmeye - bağlılığı yoluyla ortaya serer. Kamusal ile özel arasındaki sınır yalnızca siyasal olanın sınırlarını tanımlayıp savunmaz, aynı zamanda onun içeriğini ve biçimini de şekillendirmeye yardımcı olur. Feminist analiz bu bölünmeyi redderek işe koyulmuş ve özel olanın kamusal olana, kamusal olanın da kişisel olana bağlı olduğunu göstermiştir, kişisel olanın siyasal, siyasal olanın da kişisel olduğunu gözler önüne sermiştir.
Erkek ile kadının birleşmesi bir meyve vermeye meyilli olduğundan ve ürünleri ikisinin de özünden bir şeyler taşıdığından, insanın içinde de eril ile dişinin içsel ve gizli birliği, yani eril ile dişi ruhun sevişmesi İlahi Yaşamın uygun meyvesini üretmekle görevlendirmiştir. ... evlilik yaşam üzerine bir yorumdur, içimizdeki dirimsel bileşimin salt bir hiyeroglifsel ya da dışsal temsilidir. Zira yaşam, erkek ve kadın ilkelerin birliğinden başka bir şey değildir ve bu sırrı gerçekten bilen her kimse evliliğin - hem tinsel hem de doğal- gizemlerini bilir. ... Evlilik öyle entipüften bir mesele değildir, aksine sözcüğün ılımlı anlamıyla kutsaldır.
Sayfa 75 - Metis Yayınları, 1. Basım Ocak 2007
184 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.