Kemalist Devrim 7

Toprak Ağalığı ve Kürt Sorunu

Doğu Perinçek

Toprak Ağalığı ve Kürt Sorunu Quotes

You can find Toprak Ağalığı ve Kürt Sorunu quotes, Toprak Ağalığı ve Kürt Sorunu book quotes, the most impressive sentences and paragraphs on 1000Kitap.
Atatürk'ün İçişleri Bakanına göre "Cumhuriyet, şeyhler ve seyitlerin direnciyle karşı karşıyadır. Onlar Osmanlı idaresi yüzünden kanunsuzluğa alışmışlardır ve her biri tahakküm eden bir sultan vasfındadırlar. Medeniyet ile ilkellik arasındaki mücadeleden medeniyet galip çıkacaktır.”
Sayfa 101Kitabı okudu
Reklam
"Bir gece beraber oturuyorduk. (...) Atatürk 'Türk köylüsünü efendi yerine getirmedikçe memleket ve millet yükselemez' dedi. "Bir de hatıra anlattı: "'Ben' dedi. 'Bulgaristan'da ataşemiliterdim. Tedansanlı bir pastahanede oturmuştum. İçeriye, temiz giyinmiş, ayağı çarıklı bir Bulgar köylüsü geldi, oturdu. Masaya vurdu. Kimse aldırış etmedi. Hatta bir an evvel gitmesini arzu eden bir yüz gösterdiler. Bir daha vurdu; ayağını da vurdu. Garsonlar geldi ve: "'Burası sizin için değil' dediler. Nihayet patron geldi. 'Çık buradan' dedi. Köylü: 'Kimi ve nereden kovuyorsun? Bulgaristan benim sabanımla ve tüfengimle yaşıyor, utanmaz' diye bağırdı. Polis çağırdılar. Ona da aynı cevabı verdi. Polis bir şey yapamadı, dışarı çıkıverdi ve pasta reçel getirdiler. "İşte' dedi. 'Türk köylüsünü bu hale getireceğiz."
Hocam...
Köylüyü memleketin efendisi yapacak toprak devrimi, 1938 yılının 10 Kasım günü önderini kaybetti.
Sayfa 205Kitabı okudu
Aşiret kavgaları ve yağmacılık, Dersim’in günlük hayatının bir parçasıydı.
Sayfa 104Kitabı okudu
Reklam
Dersim olayları bir yönüyle Atatürk önderliğindeki Cumhuriyet devrimciliğinin Ortaçağ sınıflarına karşı mücadelesidir.
Sayfa 145Kitabı okudu
Başbakan İnönü, Tunceli Kanunu'nun gerekçesini Meclise açıklarken "Kendilerini birtakım ağaların ve mütegallibenin nüfuz tesirlerinden korumaya muktedir olmayan cahil ve zavallı halkı" hükümet cihazlarıyla koruma amacını dile getirmiştir.
Sayfa 123Kitabı okudu
Kürt meselesi, bir milliyet hareketi değil, bir sınıf mücadelesi meselesidir. Çünkü millî bir hareket ancak ve her şeyden evvel iktisadî ve millî bir menfaat ortaklığından doğabilir. "1. İktisadî menfaat ortaklığı, bir ikitisadî işbölümünün neticesidir. Bu işbölümü ise meta iktisadiyatının ve dünya iktisadiyatıyla temasın yüksek bir gelişme
Reklam
Toprak reformu şu gerekçelerle zorunlu görülüyor: - Derebeylik sistemini ortadan kaldırmak, - İrticanın kökünü kazımak, - Bölücülüğü etkisiz kılmak ve millî bütünlüğü sağlamak, - Güvenliği sağlamak, - Millî savunmayı güçlendirmek, - Esir halkı, köle haline getirilmiş köylü kitlelerini seyit ve ağaların zalimane tecavüzlerinden, aşiret reisleri ve ağaların tahakkümlerinden ve kışkırtmalarından kurtarmak. - Ortaçağdan kalma sınıfsal farkları ortadan kaldırmak ve Türk Devrimini "sınıflaşmamış bir millet bünyesi içinde" ilerletmek, - Çiftçinin toprak talebini karşılamak, köylüleri üretici haline getirmek, özgürleştirmek ve çağdaşlaştırmak, - Halkı Cumhuriyet yönetimine kazanmak, - Kadının erkekle eşit olarak çağdaş toplumdaki yerini almasını ve kız çocuklarının okutulmasını sağlamak, - Toprağı verimli işletmek ve üretimi geliştirmek.
Türkiye'de bugün ilericilik, hatta sosyalizm adına, Doğu isyanlarının başında bulunan ağaları, şeyhleri ve seyitleri bayrak edinen tavırlara rastlanıyor.
Sayfa 136 - Kaynak YayınlarıKitabı okudu
Parmaklarda 50 milyarlık yüzükler, ama bilinçlerde bir ışık, bir parıltı yok.
Sayfa 198Kitabı okudu
“Gayrılıkları gidermek” için mezhep inançları yerine millet sevgisinin yerleştirilmesi görevi idealist öğretmenlerden ve genel olarak eğitimden beklenmektedir.
Raporlar 1925 Şeyh Sait İsyanından sonra, özellikle Dersim Dölgesinde Cumhuriyet otoritesinin kurulmasına öncelik vermektedirler. Devletin askerî güç kullanarak, aşiret reislerinin zorbalık ve soygun düzenine son vermesi kilit mesele olarak ele alınmaktadır. Ağaların silahlı örgütlenmesi tasfiye edilmeden toprak refomu yapılması mümkün görülmemiştir. Raporlara göre, derebeylik sisteminin temizlenmesi için ağalar ve beyler devletin silahlı gücüyle bastırılacak ve başka yörelere yerleştirilecektir. Yoksul köylünün ve genel olarak halkın kazanılmasına ilişkin uygulamalar ancak bu koşullarda gerçekleştirilebilir. Genelkurmay'ın 1930 Plümer Harekâtı sonrası hazırladığı raporda "Dersimli okşanmakla kazanılamaz" değerlendirmesinden sonra "Silahlı kuvvetle müdahalenin Dersimliye daha çok etkide bulunacağı" belirtilmektedir. Bu nedenle kuvvet kullanma "ıslahın esası" sayılmaktadır.
76 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.