"Şimdi ölmek istiyorum fakat ölüm bizim yaptığımız bir eylem değil yemek yemek, sevişmek, konuşmak yazmak gibi. O kendiliğindenliğinde var; varoluşu bizden başsız. Ne kadar istesen de olmayınca olmuyor, ölmesine ölmüyorsun işte. Mecburen yaşıyorsun. Mecburen yaşayıp, her sabah uyandığında, gece ölmek umuduyla uykuya dalıp varsayımsal olarak ölene dek yeniden eziyet çekiyorsun ve buna yaşamak diyorsun. Mecbursun..."