Bu kitabı beğendiğim için değil beğenmediğim için yorumlayacağım ki belki başkalarının da benim gibi yanılmasını engellerim. Kitabı İstanbul'a gittiğimde akşamları okurum diye bir kitapçıda görüp almıştım. İnsan her zaman klasik okuyamıyor ve arada kafa dağıtmak istiyor. Bu kitap da tam o tarz bir kitap gibi göründü gözüme. Çok satanlarda başı
Maalesef beklentimin çok altında bir kitap. Kitabın baş karakteri çok itici geldi bana.Yazar karakterden soğutmak için elinden geleni yapmış gibi. Anlatım ve kurguya bir şey diyemeyeceğim ama beklentiyi yüksek tutmadan okuyun derim.
Açıkçası çokça övülüyor diye merak ediyordum fakat çok karışık geldi. Her bölüm farklı kişi ağzından ve olayların anlatımı bir değişik, ben sevemedim ama belki siz seversiniz ya da sevmişsinizdir. Bilemiyorum. 2 puanı bile çok gördüm.
Keske boyle bir kitap yazilmasaydi dedim. Aslinda bu kitabi sevenlere haksizlik olur o yuzden keske gercekte herkesin kendisine ozel bir dunyasi olsaydi da benim dunyamda bu kitap hic yazilmasaydi. Nefret ettim cok soğuktu kitabi okurken bir avuc dolusu pas yemiş gibi hissettim. Sacmaladim neyse. Iyy kotuydu yaaa. Sanirim nefret edilmis kitap carpilmasi yasiyorum.
Kitabı anlatacak tek kelimem yetersiz olur herhalde. Normal şartlarda polisiye, gerilim ve korku türünü okumamayı tercih ediyorum, böyle hafif konular olursa okuyorum yalnızca. Fakat bana bile bu kadar saçma geldiyse eminim türün müptelaları epeyce sinir olacaktır. Yazarın okura verdiği gizem anlayışını şöyle açıklayabilirim belki: Sanki yazarın
Çok beklentili bir şekilde alıp okumuştum ama umduğum kadar iyi çıkmadı beğendim denilemez. Çok satanlar listesinde bulunmasına şaşırdım. O kadarını hak etmiyor bence.
Bir cinayetin ardından romandaki karekterlerin bakış açılarıyla anlatılan olaylar dizisi. Romanın ilk yarısında oldukça sürükleyici gitmesine karşın, sonlara doğru sıkıldığımı farkettim. Güzel bir konu ama hikayenin ele alınışı açısından başarılı bulmadım.
