Burası ceza çekmek için geldiğimiz bir gezegen ve biz bu gerçeği unutup burayı cennete çevirmeye çalışıyoruz. Aslında dünya bizim cehennemimiz. Bu gezegende sürgünüz.
Büyük Anton Çehov'a hikâyelerini Fransızcaya çevirmeyi önermişler. "Olmaz ki," demiş, "ben bu hikâyelerde Rus insanını anlatıyorum. Fransızlara çok uzak şeyler bunlar."
Sayfa 30 - Zülfü Livaneli - Başka Bir HırsKitabı okudu
Sosyal medyada güvenle ilgili özlü sözler bile var. Mesela "güven tek kullanımlık gibi". Ama biz sadece yazmayı bilir, kullanmayı bilmeyiz bilirsiniz...
Doğanın dengesinin bir büyüsü var ve insanoğlu bunu sürekli bozmak istiyor. Toprağın mahsulüne olan itirazını sabanla aşmaya çalışmış. Sonra iklimlere itiraz etmiş, yazı kışa kışı yaza çevirmiş. Gece yeterli gelmemiş, gündüze çevirmiş. 8 saat uyku ihtiyacımızla bile kavga halindeyiz.
"Herkesin zorunluluktan ötürü yapmak zorunda kaldığı şeyleri siz oyunlaştırarak ve dolayısıyla isteyerek ve eğlenerek gerçekleştirmeye çalışın."
Barış Özcan
“İnsan has düşünceyi canıyla yaşar. Dayatılmış düşüncelerse “zihinde” yaşanır.” |Ahmet İnam
Düşünceler -ne üzere olursa olsun- neden yeterince eyleme geçemiyor diye düşünüyordum. “Düş Çatlağında Açan Çiçek”, işte bu yazıya düştüm. ^^
Sanki yeryüzünün tek bir gökyüzü, gökyüzünün de tek bir yeryüzü varmışcasına, insanoğlu bu ikisinin de geçerliliğini talep ediyor, ve birine sahip olduğunda tam olarak öteki olmak istiyor.