Ölüm, iğne deliğinden geçen deve gibi bir mucizeydi. Nasıl olur da kendisini tanıyanların bilinç katmanlarında belli bir yer edilmiş, et ve kemikten mamul bir insan, kimsenin anlayamadığı bir şekilde, aniden hiçliğin içinde kaybolurdu?
Çocuklar, yetişkinlerin yaşamının acı verici yörüngesine yakalanmak istemeyen uydular gibi uzakta duruyorlar; fakat isteseler de istemeseler de yörüngeye çekiyorlardı.