Türbanın Yeniden İcadı

Cihan Aktaş

Türbanın Yeniden İcadı Posts

You can find Türbanın Yeniden İcadı books, Türbanın Yeniden İcadı quotes and quotes, Türbanın Yeniden İcadı authors, Türbanın Yeniden İcadı reviews and reviews on 1000Kitap.
364 syf.
10/10 puan verdi
·
Liked
·
Read in 6 days
12 Mart 1971... Hayır aslında daha önce Hatice Babacan' la başlayan bir mücadele. Ve mücadele edilen yasağın hiçbir dayanak noktası yok. Başörtüsünü köylülere zimmetlemiş bir zihniyet eğitimli kadınlarda İslam' ın sembolü olan başörtüsüne karşı kişisel bir tahammülsüzlük içerisindeler. 1971 yılında YÖK' ün aldığı yasak kararıyla zulüm kendine bir
Türbanın Yeniden İcadı
Türbanın Yeniden İcadıCihan Aktaş · Kapı Yayınları · 20067 okunma
Kanadalı gazeteci R.W. Carlsen, örtülü giyimi yükseklerde bir yere bağlılığın ifadesi olarak tanımlıyordu: Burada başörtüsü, Allah' ın sevgisini kazanmak için üstlenilen hayat tarzının bir parçadır. Tesettürü erkeklere karşı ve erkekler için değil, Allah rızası için seçiyor ve tercih ediyoruz. Takva örtüsünden yola çıkarak tesettüre ulaşıyoruz. Takva, Allah' a karşı sorumluluk bilinciyle ilgili bir giyim ve davranış tarzını ifade ediyor. Tesettürlü giyim, toplumda kadın ve erkek arasında cinsle gerilimden kaynaklanan bir zıtlaşmaya karşı, bir kardeşlik dileğinin de ifadesidir. Giyim ve davranış anlayışımız, hemcinslerimize olduğu ölçüde erkeklere yönelik bir saygıyı da içeriyor.
Reklam
Türk- Amerikan Derneği Başkanı, başörtüsü yasağını şu sözlerle savunmaktaydı: Kızların başörtülerini çıkartarak okullarda okumaları, zamanla, kendilerinde düşünce değişikliği meydana getirecektir. Hani bir söz vardır: " İnandığı gibi yaşamayanlar zamanla yaşadığı gibi inanmaya başlarlar." 4 yıl boyunca başarı açık olarak okurlarsa belki de bir daha kapatmak isteyeceklerdir. Başörtüsü inancımızın gerekliliğidir ki zamanında bu tarz yaptırımları uygulayanlar yasaklara rağmen başörtülü kadın sayısındaki artış karşısında hayretler içerisinde kalmışlardır. "Allah elbette nurunu tamamlayacaktır. "
İnsan bir cinsle, bir kimlikle dünyaya geliyordu ama kendi çabasıyla kimliğini geliştirme yükümlülüğüyle değer kazanıyordu.
"Halk batılılar gibi giyinsin de hiç olmazsa ülkenin manzarası Batılı ülkelerinkine benzesin, bilimsel alanda olamasa da görünüş itibariyle Batılılara benzeyelim." İşte bu yasakçı mantık açısından, başını açan bir insan, çağ dışılıktan, çağdaşlığa bir anda terfi edebilirdi.
Çünkü, bir Müslüman şerefsiz bir hayata şerefli bir mücadeleyi tercih konusunda şüphe göstermez. ( Bu cümle 1989 yazında bazı İslami gazete, dergi ve yayınevleri tarafından " İnandığımız Gibi Yaşamak İstiyoruz" başlığıyla ortak yayınlanan bildiriden alınmıştır.) Müslüman olmak Türkiye' de o zamanlar öz vatanda garip kalmaktı çünkü.
Reklam