Türk Dış Politikası 1774 - 2000

William Hale

Türk Dış Politikası 1774 - 2000 Posts

You can find Türk Dış Politikası 1774 - 2000 books, Türk Dış Politikası 1774 - 2000 quotes and quotes, Türk Dış Politikası 1774 - 2000 authors, Türk Dış Politikası 1774 - 2000 reviews and reviews on 1000Kitap.
412 syf.
·
Not rated
Müthiş bir araştırma ürünü ve Türk dış politikası kültlerinden biri. İlgilenen herkesin kütüphanesinde bulunmalı. TDP üzerine yeni okuma yapmaya başlayacaklara bu kitapla beraber Kösebalaban'ın kitabını birleştirerek okumasını öneririm.
Türk Dış Politikası 1774 - 2000
Türk Dış Politikası 1774 - 2000William Hale · Mozaik Yayınları · 200351 okunma
Türkiye Kasım 1947'de BM'nin Filistin'in bölünme kararına karşı Araplarla birlikte oy kullanmasına rağmen, 1949 yılında İsrail'i tanımış ve aynı yılın sonunda iki devlet birbirlerine büyükelçiler göndermişlerdi. İsrailliler, Orta Doğu'daki diplomatik yalnızlıktan kurtulacakları ve Arap-Müslüman dünyasına bir kapı arayabilecekleri için bu ilişkiyi geliştirmeye çok hevesliydiler.
Türk Dış Politikası 1774 - 2000
Türk Dış Politikası 1774 - 2000
(s.127)
Reklam
Batılılar Osmanlı İmparatorluğu'na genellikle "Türkiye", insanlarınaysa 'Türk" diyorlardı ama Türkler kendi imparatorluklarına, etnik kimliğe sahip olmadığını belli eden 'yüce Osmanlı Devleti', yönetici sınıfınaysa (imparatorluk hanedanından olmasalar bile) 'Osmanlı' demeyi tercih ediyorlardı.
Osmanlı İmparatorluğu
İmparatorlukta yetki sahibi olan kişilerin sadık hizmetkarlar olmak yerine, merkezi hükümetin vergi toplayıcıları olmaları da bir vergi devleti olduğunu gösteriyor.
FAİLİ MEÇHUL CİNAYETLER KUŞAĞI /90 LAR
lran'ın Türkiye'deki aşın İslamcı terörü desteklediği 24 Ocak 1993'te, sevilip sayılan ve laik bir gazeteci olan Uğur Mumcu cinayetinden sonra ortaya çıktı. Bundan d ört gün sonra, Türkiye'nin önde gelen işadamlarından ve lstanbul'un Yahudi cemaatinin tanınan bir üyesi olan Jak Kamhi'ye başarısız bir suikast girişiminde bulunuldu. Cinayet soruşturmaları, iki yıl kadar önce öldürülen laik gazeteciler Çetin Emeç ve Turan Dursun cinayetlerini de kapsıyordu. Mumcu cinayeti zanlısı bulunmadığı halde, içişleri Bakanı ismet Sezgin, 4 Şubat'ta yapılan bir basın konferansında, bu cinayetlerden sorumlu tutulan 19 kişinin tutukla ndığını ve bunlardan çoğunun İran'da terörizm eğitimi aldığını itiraf ettiğini söylemişti. Tahmin edilebileceği gibi İran olaylara bu şekilde karıştığını reddetmişti.
Sayfa 336 - MOZAİK YAYINLARI
90 LAR TC-İRAN İLİŞKİLERİ/KAFKASLAR
Dağlık Karabağ konusunda lran'ın Ermenistan ve Rusya'yla saf tutması Türkiye'yle bazı sürtüşmelere sebep olmuştu ama bunlar çok tehlikeli boyutlara ulaşmamıştı. İran Orta Asya'daki yeni cumhuriyetlerde İslam devrimi d avasını sürdürmekten vazgeçmişti ve m evcut devletlerle ilişkilerini sürdürerek ekonomik çıkar sağlamayı tercih ediyordu. Devletler arasında da görüş ayrılıkları bulunuyordu. İran , Tacikistan'a çok önem veriyor, ama Türkiye değerli bulmuyordu. Bununla birlikte Kırgızistan her iki ülke için de önemliydi. Bu şekilde bu iki devlet olası çarpışma alanından çıkmış oluyorlardı. Benzer şekilde Kazakistan coğrafi ve siyasi bakımlardan Rusya'ya, Türkiye veya lran'a olduğundan çok daha yakındı. Türkiye'yle lran'ın Türkmenistan konusunda, genellikle işbirliği içinde bir ilişkileri vardı. Bunun dışında Türkiye'yle İran çıkarlarının çeliştiği tek devlet Özbekistan oluyordu. Ama Türkiye'yle zaman zaman yaşadığı tartışmalara rağmen İslam Kerimov lran karşısında Türkiye'nin tarafını tutuyor ve han bu durumu kabullenmeye hazır görünüyordu. Bunun dışında her iki ülke de, Orta Asyalı ya da Kafkas devletlerinin birer Rus uydusu haline gelmesini istemiyorlardı. John Calabrese, "lran'la Türkiye'nin Orta Asya ve Kafkaslardaki olasılıkları Moskova'yla geçici görüş birliği n e varılmasına dayanıyordu" sonucuna varmıştır.
Sayfa 335 - MOZAİK YAYINLARI
Reklam
90 LAR TC-İRAN İLİŞKİLERİ
Zor zamanlarda bile Türkiye'nin İran'a yıllık ticaret hacmi 1992-98 arasında 908.000.000 dolar seviyelerinde kalmıştı ve İran Türkiye için önemli bir doğal gaz ve ham petrol sağlayıcısı olma potansiyeline sahipti. Türkiye'nin lran 'la yapacağı işbirliğinden elde edeceği faydalarla birlikte, bu yoldaki engeller de belliydi. Tahran yöneticileri, lsrail'le birlikte Amerika'nın Orta Doğu'da önemli bir müttefiki olan Türkiye'ye kuşkuyla bakıyorlardı. lran Hükümetiyle Türkiye ortak güvenlik anlaşmaları imzalarlarken, Türkiye lran rejiminin bazı militanlanların Türkiye'deki aşırı lslamcı teröristlere yardım ettiğinden ve Suriye örneğinde olduğu kadar önemli olmasa bile PKK'nın lran'daki bazı üsleri kullandığından şüpheleniyordu. Özellikle Türk Silahlı Kuwetleri, biraz laik ilkeleri, biraz da lran topraklarından gelen PKK saldırıları sebebiyle İran'a karşı kararlı bir tavır almıştı. Türkiye-İran ilişkilerinden sorumlu politikacı çevrelerinde var olan bu görüş ayrılıkları, Türkiye'nin Amerika Birleşik Devletleri'yle olan ilişkilerini zora sokmuştu -özellikle Türkiye'nin, lran-Libya Yaptırım Yasası'yla ABD'nin lran'a uyguladığı yaptırımlara karşı çıkmasıyla.
Sayfa 335 - MOZAİK YAYINLARI
90 LAR TC-IRAK İLİŞKİLERİ /SADDAM HÜSEYİN
Türkiye'den bir grup ticaret heyeti Bağdat'ı ziyaret ederek, BM ambargosunu kaldırana dek Türkiye'nin lrak'la normal ekonomik ilişkiler kuramayacağını belirtmekle birlikte, Irak Hükümetiyle bir ekonomik protokol imzaladılar. Bu sırada dışişleri bakanlığı, lrak'la yapılan görüşmelerin "batılı müttefiklerle yakın istişarelerde" bulunularak
Sayfa 334 - MOZAİK YAYINLARI
Özal, ABD politikasına bağlı kalarak Saddam Hüseyin'e karşı çıkmış olsa da, o sıralar muhalefette olan Bülent Ecevit savaşın ardından Bağdat'a özel bir ziyarette bulunmuş ve BM'nin lrak'a uyguladığı ambargoyu destekleyen ABD politikasına ve Türkiye'nin "Huzur Operasyonu'na" verdiği desteğe karşı saldırıda bulunmasına izin vermişti.
Sayfa 333 - MOZAİK YAYINLARI
Dönem boyunca lrak, Ankara'daki büyükelçiliğini açık tutmuştu. Türkiye'yse 1993 yılında Bağdat büyükelçiliğini yeniden açmıştı. Türk resmi dış ticaret istatistikleri 1991 'den sonra lrak'tan çok az ithalat yapıldığını ve ihracatın hiç olmadığını gösterse de, Habur sınır kapısını geçen gıda ve diğer malzeme taşıyan Türk kamyonları, Kerkük'teki rafinerilerden doldurdukları dizel yakıtla geri dönüyorlardı. Iraklılar bu malzemelere ve günde yaklaşık 150.000 dolan bulduğu söylenen gümrük vergilerinden elde ettikleri gelire çok fazla bağımlı oldukları için BM buna izin veriyordu. Habur sınır kapısı Ağustos 1994'te yeniden açılmıştı. Bundan bir ay sonra Türkiye'den bir grup ticaret heyeti Bağdat'ı ziyaret ederek, BM ambargosunu kaldırana dek Türkiye'nin lrak'la normal ekonomik ilişkiler kuramayacağını belirtmekle birlikte, Irak Hükümetiyle bir ekonomik protokol imzaladılar. Bu sırada dışişleri bakanlığı, lrak'la yapılan görüşmelerin "batılı müttefiklerle yakın istişarelerde" bulunularak yapıldığını vurguluyordu.
Sayfa 333 - MOZAİK YAYINLARI
539 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.