Özellikle ''Sevda Tepesi'' olayı adı altında Türk basınında gündeme getirilen bu yasadan daha önemli sonuçlar doğuracak olan, Özal hükümetinin güvenoyu aldıktan 2 gün sonra 16 Aralık'ta imzaladığı 83-7506 sayılı kararnameyle özel finans kurumlarının kuruluş, organ, faaliyet ve tasfiyelerine ilişkin esaslar ve usullerin Merkez Bankasının görüşü alınarak Başbakanlıkça düzenlenmesi ve 13. maddeyle bu kurumların tasfiye karar ve işlemlerinde Türk Ticaret Yasası ile İcra ve İflas yasasının uygulanmayacağın belirtilmesiydi. Bu kararname, 5 Ağustos 1984 günlü Resmi Gazate'de yayınlanan ve Faysal Finans Kurumu ile Al Baraka Türk Özel Finans Kurumunun kurulduğunu bildiren Bakanlar Kurulu kararıyla birlikte düşünüldüğünde, Suudi sermayesinin Türkiye'ye girerken kendisinin yasaların sınırlayıcılığından koruyacak yapının oluşturulmasını beklediği görülecektir. Bu finans kurumlarının ortaklarından bir bölümünün Arap, diğer bölümünün de kardeşi Korkut Özal dahil olmak üzere Başbakanın yakın çevresinde yer alan kişiler olduğu hatırlandığında, Suudi sermayesinin sadece Türk ekonomi hayatını değil, Türk siyasal yaşamını etkilediği de düşünülebilir.