Ben yitirdim ben ararım
Yâr benimdir kime ne
Gâh giderim öz bağıma
Gül dererim kime ne
Gâh giderim medreseye
Ders okurum Hak için
Gâh giderim meyhaneye
Eyvah fukaranın beli büküldü
Medet ticaretin gücüne kaldık
İyiler âlemden göçtü çekildi
Bizler zamanenin piçine kaldık
Rüşvet ile yazar hâkim hücceti
Hüccet ile alır kadı rüşveti
Halk bilmiyor dini şer’i sünneti
Bozuldu sikkenin tucuna kaldık
Sene bin iki yüz altmış beş tamam
Okunur ezanlar boş bekler imam
Seyrâni bu nutkun sonu vesselâm
İnanın dünyanın ucuna kaldık
Halk kültürü ulusal kültürün en önemli, en verimli kaynaklarından biridir. Halk şiiri ise bu kaynakların en etkin, en yaygın ve özgün kollarındandır.
Halk şiirinin genellikle sözlü bir etkinlik olması ve egemen çevrelerce küçümsenmesi onun yazılı kaynaklara geçmesini kısıtlamıştır. Bu nedenle, halk yığınları onu yüzyıllarca gözü gibi korumuş, kulaktan kulağa ve kuşaktan kuşağa aktararak bugünlere getirmiştir.
Geçmişte resmi tarihlerle şair tezkireleri ona pek az yer ayırmışlardır. Okuyup yazma bilenlerce sonradan düzenlenen cönkler ise hem sayılıdır, hem de çoğu zaman yitip gitmiştir. Cumhuriyet döneminde ise uzmanlarca yapılan yayınlarla sınırlı kalmıştır.
Türk Halk Şiiri’ni hazırlarken bütün bunları göz önünde tuttum . Bu da onun, bir “ Antoloji” olarak kalmamasını gerektir di. Belirli bir ölçüde “ Ansiklopedi" ve “ Sözlük” niteliklerini de içerdi.» Asım Bezirci