Bilim, Türklerin dünyanın en eski halklarından biri olduğunu göstermiştir. “Türk” etnonimi, M.S. IV. Yüzyılda Merkezi ve Orta Asya'da Türk Kağanlığı'nın kurulmasıyla tanınmıştir; ama, bu etnonim, bundan çok daha önce, belki de insanlığın neolitik gelişme döneminden önce ortaya çıkmıştır. Bunun en iyi kanıtı, Komi, Mari, Udmurt, Alman, Tibetli, Birman vb. gibi çok eski halkların kendilerine aldıkları etnik adların semantik açıdan "adam”, “insanlar" ve "gerçek insanlar" anlamına geliyor olmasıdır. (Kryukov, 1984, s. 728).
Değerli bilim adamı ve Türkolog A.N. Kononov, “Türk” etnik adının eski Türkçede “insan" kelimesinden geldiğini belirtmektedir (Kononov, 1949, s. 40 - 47).
Bir süre öncesine kadar bilim adamlarının büyük çoğunluğu bütün Türklerin ana yurdunun Altaylar olduğu fikrini des- tekliyorlardı. Küçük bir grup Türkolog – Y. Nemeth, A. Zayonçkovsky, M.Şiraliyev ve benzerleri ise Türklerin anayurtlarının İdil-Ural bölgesi olduğunu savunmuşlardır.
Elde edilen malzemelerin objektif analizi Türklerin ilk ata yurdunun İdil civarı, Ural bölgesi ve civardaki bozkır ve yarı- bozkırlar olduğu sonucuna varmaya imkan tanıdığı için bu görüşü savunanların sayısı sürekli artmaktadır. Modern bilimin ortaya koyduğu tarihi-etnografik, arkeolojik, lengüistik ve antropolojik belgeler, bizi de bu sonuca götürmüştür.