Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Bir Çırpıda Türk Mitolojisi

Türk Mitolojisi 101

Selma Çolak

Türk Mitolojisi 101 Gönderileri

Türk Mitolojisi 101 kitaplarını, Türk Mitolojisi 101 sözleri ve alıntılarını, Türk Mitolojisi 101 yazarlarını, Türk Mitolojisi 101 yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Türk Mitolojisinde Yeraltı
Altay Türk kozmogoni mitlerinde, yaratım başladıktan sonra tanrının emrinin dışına çıkan “Erlik” bu birliği bozmuştu. Böylece ilk kötücül varlık tüm potansiyeliyle birlikte yeraltına çekildi. Erlik Türk mitolojisinde mutlak kötünün sembolü olarak anılacaktı. Erlik örsünü, çekicini eline aldı ve kötüleri yarattı. Aynı vuruşla kötü ruhlar “albıs ve şulbuslar” da yaratılmıştı. Yeraltında Erlik ile birlikte oğulları, kızları, ona hizmet edenler, bekçilik eden kara köpekler ya da boğalar ile yarattığı diğer kötü ruhlar ve kötü insanların dönüşmüş ruhları körmösler yaşardı. Yutpa ve Abra adlı ejdere benzeyen iki korkunç varlık Erlik’in ülkesinin bekçileriydi.
Sayfa 148Kitabı okudu
Su kültü
“Türkler üstünde yaşadıkları yer-suya saygı göstermek zorundalardı. Suların kutsal koruyucuları vardı. Bu kutsal iye nehirlerde, ırmaklarda, göllerde, pınarlarda bulunabilirdi. Yaşadığımız coğrafyaya daha yakından bakalım. Şifalı sulara olan rağbet ve güven, bazı çeşmelerin, kuyuların ve kaynakların muhtelif hastalıklara iyi geleceğine olan inanç, suya okunup üflenmesi ve benzeri daha pek çok uygulamanın kaynağı nedir? Hıdırellez akşamı kağıda yazılıp toprağa gömülen dileklerin suya atılmalarının sebebi, mesajların bu yolla iletilip karşılık bulacağına yönelik inançtır. Kurşun dökme işleminde kişinin üzerindeki nazarı, negatif enerjiyi suya aktarıp kurtulma isteği vardır. Ya da üzerinde nazar olduğunu düşünen insanların nazar duası okunduktan sonra suya bakmaları, suya dokunmaları istenir. İnsanların suyun gücünü hala hatırladıkları, onun kötü enerjiyi hapsedip şifa verme yetisi olduğu düşüncesini hala taşıdıkları açıktır.
Sayfa 121Kitabı okudu
Reklam
Ateş Kültü
“Ateş Türkler için temizdi, temizleyiciydi; kötü ruhları kovardı. Bugün de ateşin temizleyici özelliği Hıdırellez’de yakılan ateşle yaşamaya devam ediyor.Ateşin üzerinden atlayarak geçirilen dönemin olumsuzluklarından arınma, baharda yeni döneme arınmış bir şekilde girme isteği yenileniyor.Ateş kültünün aileyi ilgilendiren noktaları ise Ocak Kültü ile ilişkilendirilmiştir. Ateşin ruhu olduğu gibi ocağın da bir ruhu vardı. Bu ruh içinde yandığı ailenin ocağının korunmasından sorumluydu. Ocak bir ailenin birliği, yemeğinin piştiği anlamına geliyordu. Tam tersi de ailenin yok olması demekti. Ocağın sönmesi, ocağa incir ağacı dikilmesi gibi deyimler bu kültle doğrudan ilişkiliydi.
Sayfa 116Kitabı okudu
“Ağaçlar şekil itibariyle akrabalıkları ve soyları andırır. Ağacın gövdesinden çıkan dallar ayrı ayrı aileler gibidir ama kökleri ortaktır. Yeraltındaki bu kökler de ölmüş atalarla ilişkilendirilir. Çocuğu olmayan kadınların bir ağaçtan veya bir ağaç yoluyla çocuk dilemesi Türk coğrafyasının tamamında görülen yaygın bir gelenektir.”
“Zamanla çocuk ve kadınları koruyan kutsal ruh Umay’a karşıt bir figür doğmuş; yine kadın ve çocuklarla ilgilenen, ancak bu kez amacı onlara zarar vermek olan Albastı (ya da Alkarısı) ortaya çıkmıştır. Albastı çocukları hasta eder, doğumu zorlaştırır, yeni doğmuş bebeklerin ruhlarına ve annelere musallat olur. Günümüzde ise yeni doğum yapmış kadınlar başlarına kırmızı kurdela bağlarlar. Aynı şekilde lohusa kadınların yastığının altına ya da başucuna konulan bıçak, makas, iğne gibi demirden yapılmış nesnelerin koruma sağladığı düşünülür. Devam eden bu uygulamaların mitolojik temeli Albastı’dan, Kara Umay’dan, Alkarısı’ndan korunmakta yatar.”
“Eski Türk inancında Umay, çocukları ve annelerini koruyan, doğumların gerçekleşmesini sağlayan kısaca başlıca görevi insanlığı ve onun soyunu korumak olan kutsal ruhtu. Umay isminin anlamı da doğrudan doğumla ilişkilidir; kelime anlamı plasenta’dır. Yakut, Kazak, Kırgız halklarından kadınlar özel bir plasenta gömme ritüeli yaparlar. Umay ile ilgili bu ritüel kültürümüzdeki göbek bağını bir yere gömme geleneğinden tanıdıktır.”
Reklam
Geçmişte özümüz,günümüzde peşkeş çekilen yerler!
“Orman ve ağaç imgeleri, evrenin ve insanın yaratılışı hikayelerinde önemli bir yere sahip oldu.”
240 syf.
·
Puan vermedi
·
31 günde okudu
Birçok medeniyetin mitolojisine ucundan köşesinden bilgi sahibiyiz fakat kendi medeniyetimizin mitolojisini niye bilmiyoruz diyerek bu konu hakkında kitap araştırmaya başladım. Türkler göçebe bir hayat benimsedikleri için yazılı kaynakları çok az ama hikayelerini sözlü olarak bugüne kadar taşıyabilmişler. Göçebe hayatta bir çok milletten ve dinden etkilendikleri için zaman için hikayeler değişime uğramış. O yüzden bir konu hakkında birden fazla hikaye varken ana temaları her zaman aynı kalmış. Benim için çok yararlı bir kitaptı. Kitabın sonundaki cümle beni gerçekten etkiledi. “Dolayısıyla anlatılarla temel Türk mitolojisi yapbozunu metinsel düzeyde tamamlayan bu kitap Türk mitolojisine olan borcunu, okurları da anlatı mirasına kulak vererek atalara olan borcunu böylece ödemiş oldu.” Umarım Türk mitolojisi hak ettiği değeri görür.
Türk Mitolojisi 101
Türk Mitolojisi 101Selma Çolak · Say Yayınları · 202377 okunma
Kıyamet Başlangıcı
Hak eden yiğitler itibar görmeyecek, onlar güçlülerin elinde oyuncak olurken ayak takımı da bey olacaktı.
Sayfa 172Kitabı okudu
Aslında tüm bu canavarlar bireysel olarak insanın ve tüm insanlığın korkularının aynadaki farlı yansımalarıydı. İnsan bu yansımaları üretirken onlardan kurtulama yollarını da buldu. Onların gücü, cüssesi, karmaşıklığı ne kadar büyükse, insanın onları yenme umudu da bir o kadar büyüdü.
Sayfa 163Kitabı okudu
45 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.