Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Türk Tarihinde Ordu Faktörü

Yılmaz Öztuna

Türk Tarihinde Ordu Faktörü Sözleri ve Alıntıları

Türk Tarihinde Ordu Faktörü sözleri ve alıntılarını, Türk Tarihinde Ordu Faktörü kitap alıntılarını, Türk Tarihinde Ordu Faktörü en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Kendi kendini ıslah edemeyen müesseselerin, dışarıdan gelen daha çağdaş ve kudretli kuvvetlerle reforma tabi tutulacağı, çok direnirse yok edileceği, tarih kanunudur.
Boğaziçi Yayınları
Sultan Aziz'i hiç kan dökmeden tahttan indirmek gibi akıl almaz bir işi başaran Hüseyin Avni Paşa, Avrupalı gazetecilere, bu işi sadrazamdan nefere kadar ancak 68 kişilik bir cuntanın bildiğini öğünerek anlattı. Diğerleri, ne yaptıklarını bilmeyerek alet olmuşlardı.
Reklam
Modern dönemde, yani 1826'dan İmparatorluğun sonuna kadar Türk subayı, itina ile yetiştirildi, ihtimamlı, çağdaş bir tahsil gördü. Kültür derecelerini anlamak için Atatürk'ün büyük Nutuk'ta kullandığı dili okumak yeter. Böylesi lisana hakimiyet elbette okuduğu okullarda edindiği bilgiye dayanır.
Boğaziçi Yayınları
"Ya devlet başa ya kuzgun leşe!" sözünü söyleyerek tahta geçen İkinci Mahmud, saltanatının sonunda "Denize düşen yılana sarılır!" diyerek, devlet için her çareyi tecrübe etmek gerektiğini bildirdi.
Osmanlı askeri, kumandanına, üstüne gözü kapalı itaat eder, muharebe meydanında canını esirgemez, şartlar ne olursa olsun katlanırdı. Ancak haklarının verilmesinde çok titizdi. Osmanlı askerinin "hakları", Osmanlı fetihlerini kısıtlayan en büyük amillerden biridir.
Boğaziçi Yayınları
Klasik ve modern Osmanlı tarihinde askerin yaptığı tek ayaklanma, tek darbe, tek iktidardan veya tahttan düşürme olayı yoktur ki, devleti büyük zararlara uğratmasın. Tek bir darbe gösterilemez ki, devlete fayda sağlasın...
Reklam
14 Haziran 1826 akşamı yeniçeriler, uğursuz kazanlarını Osmanlı tarihinde sonuncu olmak üzere kaldırdırlar. Meşhur kazanlarını Aksaray meydanına çıkarıp devirdiler ki, istekleri yerine getirilmeden devlete itaat etmeyeceklerini gösteren işaretti. İstekleri de yeni usul talime son verilmesiydi. "Yeni usul talimle mi Viyana'ya gittik?" diyorlardı. Bu sual yanlıştı. Doğrusu, "Hangi askerle Viyana'dan döndük?" şeklinde olmak gerekiyordu.
İkinci Mahmud, diplomasinin ağırlığını anlamıştı. Halefleri de anladılar. Mesela torunu İkinci Abdülhamid, hiçbir zaman savaşa inanmamış, diplomatik güce inanmıştır.
İnkılâpların en mühimi, Devlet yönetimini asker ve ilmiyye sınıfından alarak mülkiye sınıfına verilmesidir. Bu, Osmanlı tarihinin en büyük inkılâp hareketidir.
Sayfa 34
Hüseyin Avni Paşa dehşetli bir müstebitti. Meşrutiyet ve anayasa ilanına izin vermedi. Tam bir diktatör tavrı aldı. Ancak saltanatı 16 günden fazla sürmedi. 15 Haziran 1876 gecesi hükûmetin bir gece toplantısını basan Sultan Aziz'in kayınbiraderi hünkâr yaveri Binbaşı Çerkez Hasan Bey, tabanca ile hükûmet müzakeresinin ortasında, Hüseyin Avni Paşa'yı öldürdü. Herkes rahat nefes aldı. Mithat Paşa, artık kendi saltanatının başladığını düşünerek rahat nefes aldı.
Sayfa 50
14 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.