Çağdaş terbiye ve eğitim, madde alanında kalmayarak maneviyat alanına da girmeğe kalkıştığı anda İslâm ve Türk hukuklarının alanına saldırıda bulunmuş sayılır. Milli ve dini terbiye ve eğitimin sınırlarını belirlemek ise öncekinden daha güçtür. İslâm geleneklerinin hangilerinin doğrudan-doğruya İslam dinine, hangilerinin Arap, Fars yahut Türk'e alt olduğunu göstermek köklü araştırmaları gerektirmektedir.