Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Türkiye Hakkında İngiliz Tetkikleri

Harold Bowen

Türkiye Hakkında İngiliz Tetkikleri Sözleri ve Alıntıları

Türkiye Hakkında İngiliz Tetkikleri sözleri ve alıntılarını, Türkiye Hakkında İngiliz Tetkikleri kitap alıntılarını, Türkiye Hakkında İngiliz Tetkikleri en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Covel'in en güzel sayfaları Edirne şenliklerine can veren eğlenceleri, (bazısını ayıp bulduğu) raksları, hokkabazların güreşleri, mahitapları, alayları anlatan sayfalarıdır. Ayrıca Padişahı, Mustafa Efendi'yi, Sadrıazamı, imam Vani Efendiyi de anlatıyor. Mustafa hakkındaki sözleri burada tekrarlanmıya değer: Şöyle bir bakınca, çirkin, ters yüzlü (ve herhalde ters huylu) bir çocuk; bununkinden daha Rus yüzü olamaz (çoklarını gördüğüm için bu hususta hüküm verebilirim), çalı gibi kaşları var, kısa basık bir burnu, ucunda da küçük bir etbeni; yüzü yassı, yuvarlakça, alnı dar, gözleri açık renk, kaşları da öyle, saman rengine çalıyor; kulaklarına gelince, daha irisi görülmemiştir.... Annesi Rus, babasında da Rus kanı var.
Sayfa 19 - Türk Tarih KurumuKitabı okudu
Üçüncü Murat’ın Kraliçe Elizabeth’e yazdığı 15 Mart 1579 tarihli mektup böyle başlıyor:” azamet ve şanı ile nam alan, İsa’ya tapanların mukaddes melikesi ve asil hükümdarı, Nasrani milletinin davalarını fasletmekte hakim, bereket bulutu, fazilet ve asalet kaynağı, İngiltere ülkesinin sonsuz saadet ve şanına varis Elizabeth…
Reklam
Türkiye Hakkında İngiliz Tetkikleri
1599 yılında İngiltere Kraliçesi Elizabeth'in, Osmanlı Devleti ile ilişkilerini geliştmek adına bir hediye gönderir. 1599 Devlet kağıtları arasında şöyle bir kayıt geçiyor " Büyük Türk'e öyle büyük ve acaip bir hediye gidiyor ki bütün öteki milletleri, bilhassa Almanları şaşkına bırakacaktır. " Herkesi şaşırtacak olan bu hediye bir Orgdu; hem de öyle aleladelerinden değildi. Adeta kocaman bir Ergundu; saatleri vuruyor, kurulunca havalar çalıyordu; üstünde de yalandan bir çalılık vardı, bunun dallarında yapma karatavuklar ile ardıç kuşları ötüyor, kanatlarını çırpıyorlardı.
1699 YILINA KADAR
Mundy İskenderun'a uğramıştı, orasını şöyle anlatıyordu: Havası hiç de iyi değil, çünki koca dağlar yüzünden sabahları saat dokuz ona kadar güneş görmüyor, sisten balçıktan kurbağadan geçilmeyen bir bataklığın da yanında.
Sayfa 15 - Türk Tarih KurumuKitabı okudu
Türklerin din tarihi hakkında en orijinal tetkiklerinden biri 1929 yılında çıktı. Bu eser F. W. Hasluck’ın Christianity and Islam under the Sultans - Sultanlar İdaresinde Hristiyanlık ve Müslümanlık isimli eseridir.
Türklerin güvenilirliği
Türkler----'' Rumlar, Ermeniler, Yahudilerle bir ilişiği olmayanlar '' ve bilhassa Anadolu Yürükleri--- öyle namusluymuş ki zaptiyeye hemen hemen lüzum kalmıyormuş. '' Türkler bir şey çalmayı hor mu görüyorlar, insana yakışmayacak kadar aşağılık mı görüyorlar, yoksa, gerçekten şiddetli değilken kanunlardan mı korkuyorlar bilinmez, hırsızlık yahut yankesicilik edenlerine hiç rastlanmıyor. ''
Reklam
Türklerin erdemleri
Urquhart, taşra Türklerinin gerçek değerlerini ancak altı yıllık bir habaplıktan sonra anlayabildiğini, ama sonunda onlardan '' Avrupa'da bilinmeyen en esaslı kaideleri... temizliği, nazikliği, fedakarlığı ve açık sözlülüğü '' öğrendiğini söylüyor. Bu sözler belki Türkleri övmek için olduğu kadar Avrupa'yı yermek için de söylenmiştir.
Seyyahların gözünde Kanun-i Sultan Süleyman Han'ın geçiş töreni
Hemen onların ardından Büyük Türkün kendisi geldi, büyük bir debdebe ve tantana içindeydi, duruşlarında hareketlerinde eşsiz bir azamet vardı, iki yanında sadece birer içoğlanı vardı, onlar da altın dokuma giymişlerdi; kendisi güzel bir doru ata binmişti, üstü başına da güzel bir kavuk geçirmişti, kumaşı aşağı yukarı on beş yarda var ipekle pamuktan dokunmuş, biraz Kalküta dokumasını andırıyor, ama çok daha ince çok daha makbul bir dokuma, tepesinde de beyaz devekuşu tüyünden küçük bir sorguç var, atı da her bakımdan kendine uygun bir şekilde benzemiş.
Byron'un Türkler hakkında inkar edemediği ahlaki erdemler
Byron Yunanlıların tarafını tuttuysa da mektuplarında ve şiirlerine kattığı notlarda Türkler hakkında iyi sözler kullanır; mesala, '' Para işlerinde müslümanları daima dürüst, kendi çıkarını düşünmekten çok uzak buldum '' yahut '' Taşralı bir Türk ağasından, yani arazisine yerleşmiş bir Türk kibarından, daha saygı değer, dost yürekli, güler yüzlü bir insan bulunmaz '' der.
Türklerin erdemleri II
Redhouse'un Türk şiiri hakkındaki denemeyi yazmaktan maksadı şunu göstermekti ki: kendi kabahatleri değilken, siyasi mürailik, dini taassup, ve kökleşmiş kanaatler yüzünden son zamanlarda o kadar yanlış tanınan ve tanıtılan Türkler... savaş ve siyaset meydanlarında büyük işler başardıkları kadar şiir ve edebiyat sahasında da her zaman muvaffakiyet kazanmışlardır.
11 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.