Türkiye Nasıl Doğdu

H. C. Armstrong

About Türkiye Nasıl Doğdu

Türkiye Nasıl Doğdu subject, statistics, prices and more here.

About

Ülkemizde büyük tartışmalara yol açan Bozkurt'un yazarı olarak bilinen H.C. Armstrong'un, 1915 Nisan'ında İngiliz ordusunda savunma subayı olarak görev yaptığı Bağdat yakınlarında Türk ordusuna esir düştüğü günden, Lozan antlaşmasının imzalandığı 1923 ortalarına kadar yaşadıkları ve gördüklerini anlattığı önemli bir eser. Armstrong, bu süre içerisinde, İstanbul'da İngiltere olağanüstü komiserliği yardımcılığı ve ateşemiliterliği ile müttefik orduları başkomutanlığı jandarma müfettişliği gibi stratejik görevlerde bulundu. Bütün bu görevleri sırasında yaşadıkları ve gözlemlediği olayları görünüşleriyle olduğu kadar, iç dinamikleriyle de gören yazar, kendi değer yargılarıyla olaylara ilişkin çok önemli tespitlerde bulunuyor. 1923 ortalarında ülkesine dönerken "eskiden olduğu gibi, yine muktedir adamlardan oluşan bir oligarşinin, itaatkar ve sakin halkını yönettiği Türkiye'ye 1916'da mağlup ve korumasız gelmiş, bu sefer de mağlubiyet ve hayal kırıklığı içinde yine korumasız çıkıp gidiyorum" diyen yazarın hayatı boyunca Türkiye'ye ilgisi sürüp gitmiştir.
Estimated Reading Time: 4 hrs. 59 min.Page Number: 176Publication Date: December 2011Publisher: Ark Yayınları
ISBN: 9789757336025Country: TürkiyeLanguage: TürkçeFormat: Karton kapak
Reklam

About the Author

H. C. Armstrong
H. C. ArmstrongYazar · 4 books
I. Dünya Savaşı'ndan önce Hindistan ordusunda Askeri Ataşe olarak görev yapmış olan Harold Courtenay Armstrong (1892-1943), savaş sırasında istihbarat subayı olarak Arap yarımadasına gönderildi. Birleşik Krallık ordusunda Yüzbaşı rütbesiyle Osmanlı İmparatorluğu'na karşı çarpışıyordu. 1916'da Kut'ül Ammare Kuşatması sonunda Tümgeneral Townshend komutasındaki İngiliz "6. Poona Tümeni" (Hint Tümeni)'yle birlikte Türklere esir düştü. Bağdat, Musul, Halep, Mersin, Ankara üzerinden Kastamonu'ya, oradan da İstanbul'a getirildi. Nihai olarak da merkezi esir kampı olan Afyonkarahisar'a nakledildi. Savaş esiriyken kaçma teşebbüsü ve yakalandıktan sonra Enver Paşa'ya hakaret etmesi nedeniyle hücreye atıldı. Hücreden çıktıktan sonra esir kampında ayrıcalıklı muamele gördü ve kendisine tüm esir subayların ve erlerin sorumluluğu verilerek onların genel komutanı yapıldı. Esir İngiliz askerler kampta işledikleri suçlardan Türk askeri mahkemelerinde yargılandıklarında hem onların tercümanlığını yaptı hem de dava vekilliklerini üstlendi. Savaş sona ermeden önce Türkiye'den kaçmayı başardı. Türkler hakkında pek de olumlu düşünceler beslemeyen Armstrong bu kaçışını bile rüşvet vererek gerçekleştirdiğini söylemiştir. Mütareke yıllarında ise İngiliz Yüksek Komiserliği’nde Askeri Ateşe Yardımcısı olarak bu kez işgal altındaki İstanbul'a gönderildi. Müttefikler adına çeşitli görevlerde bulunduktan sonra 1923 yılında İstanbul'dan ayrıldı. Türkiye'de kaldığı bu birkaç yıllık dönemdeki gözlemlerde bulundu. Aralarında Mustafa Kemal'in de olduğu birçok şahsiyetle temaslarını sürdüren Armstrong bu süre zarfında küllerinden yeniden yükselen bu ülkenin gelişimini gözlemledi, Türkiye ve yakın çevresiyle ilgili aralarında "Bozkurt"un da olduğu beş kitap yazdı. Bu kitaplar: Turkey in Travail (Türkiye Nasıl Doğdu), Turkey and Syria Reborn (Türkiye ve Suriye Yeniden Doğuyor), Unending Battle (Bitmeyen Savaş), Grey Wolf (Bozkurt) ve Lord of Arabia (Abdülaziz bin Suud).