Maarif, muallim, talebe...
Eğitim ve öğretime dair önemli birçok noktanın öneminin ve eksikliklerinin neden ve sonuçlarıyla birlikte anlatıldığı bir kitap. Bir ülkenin yükselişi, bir neslin kurtuluşunun ancak maarifle mümkün olacağı ifade edilmiş eserde. Bu durum henüz değişmiş değil. Gerçekten de ülkenin eğitimi ne derece iyiyse ve öğretmene ne kadar değer veriliyorsa o kadar ileri gidilebilir. Mesele; her tarafa bir üniversite açıp bol keseden diploma dağıtmak ya da ruhsuz mekânlarda ruhsuz insanlarla ilim/bilim yapıldığını zannetmek de değil sadece. "Bu bir ahlâk meseledir. Öğrenmek zekânın, yapmak ahlâkın işidir. (105)" Ben dersimi anlatıp çıkarım diyen öğretmenle o ortamda neden bulunduğunu, öğrendiği ilim/bilim hatrına da olsa öğretmenine saygı göstermesi gerektiğini bilmeyen öğrencinin hâli her şeyi anlatır zannımca.
"Devletleri ve medeniyetleri yapan da yıkan da muallimlerdir. Muallime değer verildiği, muallimin hörmet gördüğü ülkede insanlar mesut ve faziletlidir. Muallimin alçaltıldığı, mesleğinin hor görüldüğü milletler düşmüştür, alçalmıştır ve şüphe yok ki bedbahttır. (s.52)
Bir ülkenin, medeniyetin gelişmesini maarife dayayan herkesin okuması gereken bir kitap.