Türkiye Tarihi 1071-1453 (Cilt 1)

Kolektif

Türkiye Tarihi 1071-1453 (Cilt 1) Sözleri ve Alıntıları

Türkiye Tarihi 1071-1453 (Cilt 1) sözleri ve alıntılarını, Türkiye Tarihi 1071-1453 (Cilt 1) kitap alıntılarını, Türkiye Tarihi 1071-1453 (Cilt 1) en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Bayezid'in saltanat dönemine ait en büyük mimari anıt, bugün Anadolu Hi­sarı diye anılan Boğaziçi'nin daraldığı yerde inşa edilen ve Konstantinopo­lis kuşatmasına yardımcı olması tasarlanan yapı kompleksidir.
Sayfa 169 - Kitap Yayınevi.
Balkanlar'da hala ayakta duran en eski Osmanlı yapıları büyük ihti­malle, Yunan Trakya'sında Gümülcine'de bulunan Gazi Evrenos İmareti ve yakınındaki Eski Cami' dir. Arap harfli bir kitabesi bulunan ve 1960'ların ba­şında havaya uçurulan hamam aynı vakfın bir parçasıydı...Gümülcine, büyük ihtimalle 1361'de Gazi Evrenos tarafından alınmıştı ve Sırp denetimi altındaki Ege Makedonya'sıyla karşı karşıya bir uç merkezi ha­line geldi.
Sayfa 202 - Kitap Yayınevi.
Reklam
Osmanlılar kuruluş yıllarında müsamahakar Sünnilik siyase­tini devralıp sürdürdüler. Çok iyi bilindigi üzere, ilk Osmanlı sultanları, Sünnilik'le pek uyuşmayan Kalenderiler, Hayderiler, Vefailer, Bektaşiler ve benzeri sufi çevreleri toleransla karşıladılar, onlara pek çok vakıflar bağışladılar, üstelik Balkan fetihlerinde onların desteginden çok yararlandılar. İlk sultanların bu politikaları 16. yüzyıl başlarında Anadolu'da Safeviler'in Şiilik propagandaları başlayana kadar sürdü.
Sayfa 450 - Kitap Yayınevi.
Yüz elli yıl boyunca çağın en iyi savaş makinelerinden birini gelişti­ren Osmanlılar bunu bir dizi etkene borçluydu. Birinci etken, düşmanları benzer kuvvetler yaratmaya başlamadan önce büyük bir daimi orduya sahip olmalarıydı; bu ordu iyi dengelenmiş bir bileşimle oluşturulmuştu ve eşi gö­rülmemiş bir hızla seferber edilip görevlendirilebilirdi. İkincisi, sayısal bir üstünlüğe ve kayıplarını kısa bir sürede telafi etmelerini mümkün kılan bol insan gücüne sahiplerdi. Üçüncüsü, orduya nispeten kolay silah ve erzak sağlamalarına izin veren geniş hammadde ve yiyecek kaynaklarına sahip olmaktan yararlanıyorlardı. Dördüncüsü, yabancı teknolojiler ile uzmanlara uyum sağlamak ve silahların uluslararası ticaretine ve bilgi aktarımına faal olarak katılmak için gerekli beceri ve açıklığı ellerinde bulunduruyorlardı. Bu etkenlere dayanarak çağın çok ilerisinde olan taktik unsurlar geliştirdiler ve sonunda tekrar tekrar zafer kazanmayı teminat altına aldılar.
Sayfa 273 - Kitap Yayınevi.
Anadolu'dan gelen Türkler ile Balkanlar arasındaki temaslar 13.yüzyılın ortasına tarihlendirilir. Selçuklu sultanı II. İzzeddin Keykavus 1261'de tahtını kaybetti ve büyük bir taraftar grubuyla Bizans imparatoruna sığındı; imparator da onları 1262-1263'te Karadeniz bölgesinde Varna'dan Tuna'nın ağzına kadar bir alanı kaplayan, daha sonra Dobruca olarak tanı­nan çorak bozkıra yerleştirdi.
Sayfa 183 - Kitap Yayınevi.
Anadolu Selçuklu sultanları yüksek bir Sünni İslam kültür ve eğitimi aldıkları, Arapça ve Farsça'yı bu dillerde şiir yazacak kadar çok iyi bildikleri halde, gerek onlar, gerekse halk tutucu ve bağnaz değildiler. Hatta bu yüzden dönemin Arap kamuoyunda onların bu İslam anlayışına şüpheyle bakıldığı, Türkler'in Müslümanlıklarının sorgu­landığı görülmüştür.
Sayfa 449 - Kitap Yayınevi.
Reklam
53 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.