Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Türkiye'de Köy Enstitüleri

Fay Kirby

Türkiye'de Köy Enstitüleri Sözleri ve Alıntıları

Türkiye'de Köy Enstitüleri sözleri ve alıntılarını, Türkiye'de Köy Enstitüleri kitap alıntılarını, Türkiye'de Köy Enstitüleri en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Birgün Türk yazarları pedagoji ve psikoloji meselelerine zihinlerini saplamaktan kurtulup Mahmud II'nin reformlarıyle, Atatürk'ün reformları arasındaki benzerliklere baktıkları zaman her ikisinin de batının özünü değil yüzünü taklid etme eğiliminden kurtulma çabasını takdir edeceklerdir.
Lancaster sistemi dar anlamıyle, okuma imkanı olmayan halk çocuklarını, çok sayıda ve kısa zaman içinde daha ileri seviyedeki öğrencileri kalfa öğretmen olarak kullanmak suretiyle okutmak usûlüdür. Bunun ötesinde bu sistem az malî kaynaklı ve yeteri kadar öğretmeni bulunmayan halk öğretimi meselesini de hallediyordu.
Reklam
Liberal Amerikalılar arasında bile meslek yaşamında bir ölçüde kadın-erkek ayrımı kabul edildiği ve örneğin, bir kadının radyo spikerliği yapmasının hayal bile edilemeyeceği bir dönemde, Türkiye'de Atatürk, "Vatandaşlarının yarısının yaratıcılık yeteneklerinden yararlanamayan bir ulusun çağdaş bir ulus olmayacağını" açıklıyor, daha sonra Ankara Radyosu'nda erkek sayısı kadar kadın, teknik görevler yapıyorlardı.
Sayfa 60 - undefinedKitabı okudu
Mahmut'un (II) tuttuğu yol Türkiye'de ordunun ulusal meselelerde bu güne kadar ilerleyici bir rol oynamış olmasını izah etmekle kalmaz bugün Türkiye'de halâ duran ilköğretim meselesi ile de yakından bir ilgisi vardır.
Avrupa diplomatlarının "millet" sistemi dedikleri ve milletlerarası garanti altına bile alınmak istenen bir sistemin varlığı yüzünden eğitim bilhassa ilkeğitim, devletin elinden dinin eline düştü. İlkeğitimin ıslahı böylece din adamlarının eline bırakılan bir iş oldu.
“Tartışmalara katılan bir kişinin o zaman söylediği gibi, yabancı okullarda, örneğin bir Amerikalı öğretmenin her şeyine, giyinişine, yürüyüşüne, sporuna, türlü sorunları tartışma şekline hayran olan öğrenciler, o okulda Hıristiyan olmasalar bile, Hıristiyanlığı kabul edecek düzeyde kendilerini bu hayranlığa kaptırıyorlardı.”
Reklam
Köy Enstitülülü Gencin Kaleminden
"Kendi yetiştirdiği ağacın dibinde dalmış, romanını oku­yordu. Fakat ne yazık ki, güneş artık ışıklarını ondan esirgiyor. Ancak karanlıkta gözlerin süzdüğü satırlar bi­rer çizgi halini alıyorlar. İstemeyerek kitabı kapıyor. Tam o sırada tepesinden akan bir ışık huzmesi etrafını aydın­latıyor. Hah, şimdi güneşe uğurlar olsun. Kıskanç ışı ışığını esirgesin varsın, insan zekası ondan daha üstündür , işte kendi emekleriyle yaratılmış elektriğin helal ışınları! Yine romana devam edebilirsin. Ey güneş, sen batarken biz dostlarını unutuyorsun. Fakat biz hiç de ümitsiz değiliz. Işıkların senin olsun. Dön de bak bir defa! İşte fikir ve bi­lek kuvvetimizle meydana gelmiş medeniyet ışıkları... Onu da bizden alamazsın ya, o ışıklar bizim en tabii hakkımızdır. "
Sayfa 341
“Aşık Veysel birçok Enstitüde müzik öğretmiş …”
Sayfa 359Kitabı okudu
Aynı zamanda bu usûl, öğretmenin şahsi otoritesi yerine modern devlet anlayışında olduğu gibi eğitimde kanunun otoritesi fikrini getirdi. Bugünkü modern laik ilköğretimin kurucusu oldu.
"Osmanlı döneminden miras kalan Düyun-u Umumiye borçları, Milli Savunma ve Bayındırlık ödenekleri dışında, ulusal bütçede en büyük yeri Milli Eğitim bütçesi almıştır.
Sayfa 51 - Tarihçi KitabeviKitabı okudu
54 öğeden 31 ile 40 arasındakiler gösteriliyor.